İSA'NIN DAĞDAKİ VAAZ SERİSİ
|
|
| ||
12. DÜNYANIN IŞIĞI SİZSİNİZ
Geçen hafta ev taşımak zorunda kaldık. Her odada bir lamba olarak ne var? Doğru, bu ampulsüz 1 liralık lambaları buluyorsunuz. Genelde önceki kiracılar size tek bir ampul bile bırakmazlar. Doğru mu? Ben ampulleri koyduğum zaman bile çoğu yanmadılar.
Dairenin girişinde kartonpiyer üstünde gizlenmiş lambalar var. Şu uzun floresan tüpleri vardı ancak yanmış tüpler. Tüpleri değiştirdim fakat starterler çalışmıyorlar. Karanlık ev istemiyorum. Hele benim bozuk gözlerimle! Işık istiyorum!
Işık iyidir. Kışın, güneş ışığı az olan ülkelerde depresyona mustarip olanlar bilhassa sabah saatlerinde parlak lambalardan fayda görmüşler.
Işık iyidir. Hayat için ona bağlıyız. Ekinlermiz için güneş gerekiyor. Güneş olmadan üşüyüp daha hızlı hastalanıyoruz. Karanlık, nemli yerlerde küf çoğalıyor.
Mecazi olarak ışığı ve karanlığı iyiliği ve kötülüğü tezat etmek için kullanıyoruz. Filmler ve çizgi filmlerde kötü adamlar siyahı, kahramanlar ise beyazı giyerler. Yeni bir tema değildir bu. Kutsal yazılarda biz bunu görüyoruz.
Vaiz 2:13 Işığın karanlıktan üstün olduğu gibi Bilgeliğin de akılsızlıktan üstün olduğunu gördüm.
Bilgelik ışıkla karşılaştırılıyor akılsızlık karanlıkla da.
Mezmur 119:130 Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar, Saf insanlara akıl verir.
Bu ayet, İbrani şiircilik usulündeki satır çiftlemesine iyi bir örnektir. İlk satırda bir ifade verilir sonra aynı fikir değişik sözlerle bazen genişlettirilmiş bir şekilde sunulur. Bunlar paraleldir. Bu usul, anlamı daha iyi çıkartmamıza yol açar. Bu ayette sözler aydınlık saçar. Ne demek bu? Aydınlık, akıl kelimesiyle paraleldir. Böylece Kutsal Yazılar, aydınlığı akılla bir tutar.
Başka bir örnek vereyim:
Mezmur 37:6 O senin doğruluğunu ışık gibi, Hakkını öğle güneşi gibi aydınlığa çıkarır.
Işık neyle eşitlendi? Doğrulukla. Günün en aydınlanmış zamanı neyle aynı kefeye konuldu? Hakla, yani adaletle.
Kutsal Kitap'ta kötülük karanlıkla eşit tutuluyor.
Yeşaya 5:20 Kötüye iyi, iyiye kötü diyenlerin, karanlığı ışık, ışığı karanlık yerine koyanların, acıya tatlı, tatlıya acı diyenlerin vay haline!
İsa'nın dağdaki vaazını dinleyenlerin çoğu çiftçiler ve köylülerdi. Hayatları için güneşin önemini biliyorlardı. Kasabalar ve kentlerle bezenmiş cevredeki dağların üzerinde doğmuş güneş yükselirken İsa onlara şöyle söyledi:
Matta 5:14-16 "Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez. 15 Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar. 16 Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanız'ı yüceltsinler!"
Bu ayetlerde İsa'nın bahsettiği "siz" kimdir? Evet, Tanrı'nın Egemenliği'nin tebaası. İsa bu vaazda sürekli Tanrı'nın Egemenliği'nden konuşuyor. Ruhta yoksul onlanlar, yani Tanrı'ya ihtiyaç hissedenler, Tanrı'nın Egemenliği'nin tebaalarıdır. Günahları için yas tutanlar, Tanrı'nın halkıdır. Yumuşak huylu olanlar, Tanrı'nın halkıdır. Doğruluğa acıkıp susayanlar, Tanrı'nın halkıdır. Dünyanın ışığı olanlar, bunlardır.
İsa'nın dinleyicileri, çevredeki dağlar üzerindeki kentleri gördüler. Doğru kişiler, tepeye kurulan kentler gibidir. Herkes onları görüyor. Günümüzde insanlar İsa'daki müjdenin ışığından uzakta duruyorlar. Görüp dinlemek istemiyorlar. Neden?
Yuhanna 3:19-21 Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü. 20 Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz. 21 Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını, Tanrı'ya dayanarak yaptığını göstermek için ışığa gelir.
Bu yüzden insanlar size, "Dininize dair hiçbir şey duymak istemiyorum. Din özel bir konudur. Rahatsız edilmek istemiyorum" diyecekler. Fakat siz tepeye kurulan bir kentsiniz. Görecekleri müjde, sizin özverili hayatınızdır. Gizlenemez bu.
Doğru kişilerin iyi işleri, karanlıkta oturan günahkar dünyanın önüne seriliyor. İnsanlar, Tanrı'nın halkının özverili sevgisini görüp bunu kendi bencil ilgileri ve günahkar sefalarla dolu hayatlarıyla kıyaslayabilirler. Tanrı'nın halkının özelliklerini takdir edip aynısını yapmayı seçebilirler. Doğal olmayan bir gücü görüp Tanrı'dan geldiğini anlayabilirler. Doğru kişilerin iyi işleri, karanlık odaya ışık gibidir.
İsa'yı dinleyen fakir köylüler, genelde tek odalı, tek kandilli evlerde otururlardı. Bizimki gibi lambalarla değil, işte bu yağ kandili gibi lambalarla. Ben bunu İsrael'de satın almıştım. 1. Yüzyıldanmış. Gerçek olup olmadığını hiç bilemeyiz çünkü bunları güzelce taklit ediyorlar. Ancak böyle bir kandil, kandilliğe koyulurdu ve evin tek ışığıydı.
İsa dediki:
Matta 5:15-16 Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar. 16 Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanız'ı yüceltsinler!
Işık, özverili sevgi içinde dışavurulur. Fakat insanlığın kendi ışığı, kendi özverili sevgisi yoktur. İnsanlığın, bu sevgiyi Tanrı'dan alması lazım. Nasıl alınır?
Yuhanna 1:4 Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.
Günahsız olan, Mesih'tir. O, insanlığın ışığı ve yaşamıdır. Mesih'in özverili sevgisinin hayatımızda olması lazım yoksa ışığımız yoktur. Işığın kaynağı O'dur. İsa dedi ki: "Bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliği'ni göremez." Yeni bir ilkenin, hayatında aktif olması lazım. Siz İsa'nın Ruhu'nu hayatınıza alınca gerçek iyi işleri yapabilirsiniz. Siz tek başına iyi işleri imal edemiyorsunuz çünkü işlerin içinde karışık, bencil dürtüler var.
İsa, "Işığınızın parlaması için çaba gösteriniz" demedi. "Parlasın" dedi. İsa'nın Ruhu kalbinizdeyse O'nu saklayamazsınız. Başkalarından farklı olacaksınız. Hayatınızdaki sıkıntılar ve zorluklardan sürekli şikayet etmeyeceksiniz. Bunu İmansızlar yapabilirler. Sizde umut var, sizde sevinç var. Sizin kalbinizde İsa var. Siz farklısınız. Sizde, motive eden bir ilke olarak özverili sevgi var. İmanlı olduğunu iddia eden kişi, etrafındaki insanlara bir ışık gibi parlamazsa, içinde ışığı yok demektir. İsa Mesih aracılığıyla Tanrı'nın elektriğine bağlı değil demektir. Can alıcı güç onu bırakmış demektir.
İsa dedi ki, "Dünyanın ışığı sizsiniz." İsa, "Siz pek çok ışıktan birisiniz" demedi. "Siz dünyanın ışığısınız" dedi. İsa'dan başka ışık yoktur. İsa dediki:
Yuhanna 9:5 Dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı Ben'im.
Siz dünyaya bereket aracısısınız. Allah, karanlık ve günah içinde oturan dünyayı aydınlatmak için insanları kullanıyor. Dünyayı aydınlatan, içinizdeki İsa Mesih'tir.
Dünya. İsa dünya çapında bir işten bahsediyor. O'nun mesajı her ülkedeki tüm insanlar içindir. Tanrı'nın Egemenliği'nin müjdesinin tüm ülkelere ilan edilmesi gerek. Mesaj Allah'ın mesajıdır. Mesaj, bir ülkeye ya da bir millete ait değildir. O' nun Sözleri ulusal ve etnik kibiri kırıyor. Onların kültürü, onların ülkesi, onların dini olmadığı için çok kişi ışığı reddediyor. Işığı, kendilerinden kaynaklanmadığı için reddediyorlar. Etnik ve ulusal kibir, onları Tanrı'nın Egemenliği'ne girmekten menediyor.
Peki ya siz arkadaş? Siz etrafındakilerden farklı mısınız? Siz hayatınızı sefalet ve depresyon içinde mi geçiriyorsunuz? Sürekli durumunuzdan şikayet ediyor musunuz? Siz kendinizi bu ampulsüz ve elektriksiz 1 liralık lamba gibi hissediyor musunuz? Daha parlak bir yarın için bir ümide sahip olmak ister misiniz? Bu ümidi kendinizde bulamayacaksınız. Bu ümidi İsa'da bulacaksınız. İsa'da olan Işığı hayatınıza alınız. Rab'den isteyiniz, O'nu size verecektir. Allah'ın hayatınıza Mesih'in Ruh'unu vermesi için benimle dua eder misiniz? Siz karanlık bir yerde ışık olacaksınız. Hayatınız zor olmasına rağmen neşeniz ve umudunuz olacak. Siz Tanrı'nın Egemenliği'nin tebaası olacaksınız. Siz dünyanın ışığı olacaksınız.
Dairenin girişinde kartonpiyer üstünde gizlenmiş lambalar var. Şu uzun floresan tüpleri vardı ancak yanmış tüpler. Tüpleri değiştirdim fakat starterler çalışmıyorlar. Karanlık ev istemiyorum. Hele benim bozuk gözlerimle! Işık istiyorum!
Işık iyidir. Kışın, güneş ışığı az olan ülkelerde depresyona mustarip olanlar bilhassa sabah saatlerinde parlak lambalardan fayda görmüşler.
Işık iyidir. Hayat için ona bağlıyız. Ekinlermiz için güneş gerekiyor. Güneş olmadan üşüyüp daha hızlı hastalanıyoruz. Karanlık, nemli yerlerde küf çoğalıyor.
Mecazi olarak ışığı ve karanlığı iyiliği ve kötülüğü tezat etmek için kullanıyoruz. Filmler ve çizgi filmlerde kötü adamlar siyahı, kahramanlar ise beyazı giyerler. Yeni bir tema değildir bu. Kutsal yazılarda biz bunu görüyoruz.
Vaiz 2:13 Işığın karanlıktan üstün olduğu gibi Bilgeliğin de akılsızlıktan üstün olduğunu gördüm.
Bilgelik ışıkla karşılaştırılıyor akılsızlık karanlıkla da.
Mezmur 119:130 Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar, Saf insanlara akıl verir.
Bu ayet, İbrani şiircilik usulündeki satır çiftlemesine iyi bir örnektir. İlk satırda bir ifade verilir sonra aynı fikir değişik sözlerle bazen genişlettirilmiş bir şekilde sunulur. Bunlar paraleldir. Bu usul, anlamı daha iyi çıkartmamıza yol açar. Bu ayette sözler aydınlık saçar. Ne demek bu? Aydınlık, akıl kelimesiyle paraleldir. Böylece Kutsal Yazılar, aydınlığı akılla bir tutar.
Başka bir örnek vereyim:
Mezmur 37:6 O senin doğruluğunu ışık gibi, Hakkını öğle güneşi gibi aydınlığa çıkarır.
Işık neyle eşitlendi? Doğrulukla. Günün en aydınlanmış zamanı neyle aynı kefeye konuldu? Hakla, yani adaletle.
Kutsal Kitap'ta kötülük karanlıkla eşit tutuluyor.
Yeşaya 5:20 Kötüye iyi, iyiye kötü diyenlerin, karanlığı ışık, ışığı karanlık yerine koyanların, acıya tatlı, tatlıya acı diyenlerin vay haline!
İsa'nın dağdaki vaazını dinleyenlerin çoğu çiftçiler ve köylülerdi. Hayatları için güneşin önemini biliyorlardı. Kasabalar ve kentlerle bezenmiş cevredeki dağların üzerinde doğmuş güneş yükselirken İsa onlara şöyle söyledi:
Matta 5:14-16 "Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez. 15 Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar. 16 Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanız'ı yüceltsinler!"
Bu ayetlerde İsa'nın bahsettiği "siz" kimdir? Evet, Tanrı'nın Egemenliği'nin tebaası. İsa bu vaazda sürekli Tanrı'nın Egemenliği'nden konuşuyor. Ruhta yoksul onlanlar, yani Tanrı'ya ihtiyaç hissedenler, Tanrı'nın Egemenliği'nin tebaalarıdır. Günahları için yas tutanlar, Tanrı'nın halkıdır. Yumuşak huylu olanlar, Tanrı'nın halkıdır. Doğruluğa acıkıp susayanlar, Tanrı'nın halkıdır. Dünyanın ışığı olanlar, bunlardır.
İsa'nın dinleyicileri, çevredeki dağlar üzerindeki kentleri gördüler. Doğru kişiler, tepeye kurulan kentler gibidir. Herkes onları görüyor. Günümüzde insanlar İsa'daki müjdenin ışığından uzakta duruyorlar. Görüp dinlemek istemiyorlar. Neden?
Yuhanna 3:19-21 Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü. 20 Kötülük yapan herkes ışıktan nefret eder ve yaptıkları açığa çıkmasın diye ışığa yaklaşmaz. 21 Ama gerçeği uygulayan kişi yaptıklarını, Tanrı'ya dayanarak yaptığını göstermek için ışığa gelir.
Bu yüzden insanlar size, "Dininize dair hiçbir şey duymak istemiyorum. Din özel bir konudur. Rahatsız edilmek istemiyorum" diyecekler. Fakat siz tepeye kurulan bir kentsiniz. Görecekleri müjde, sizin özverili hayatınızdır. Gizlenemez bu.
Doğru kişilerin iyi işleri, karanlıkta oturan günahkar dünyanın önüne seriliyor. İnsanlar, Tanrı'nın halkının özverili sevgisini görüp bunu kendi bencil ilgileri ve günahkar sefalarla dolu hayatlarıyla kıyaslayabilirler. Tanrı'nın halkının özelliklerini takdir edip aynısını yapmayı seçebilirler. Doğal olmayan bir gücü görüp Tanrı'dan geldiğini anlayabilirler. Doğru kişilerin iyi işleri, karanlık odaya ışık gibidir.
İsa'yı dinleyen fakir köylüler, genelde tek odalı, tek kandilli evlerde otururlardı. Bizimki gibi lambalarla değil, işte bu yağ kandili gibi lambalarla. Ben bunu İsrael'de satın almıştım. 1. Yüzyıldanmış. Gerçek olup olmadığını hiç bilemeyiz çünkü bunları güzelce taklit ediyorlar. Ancak böyle bir kandil, kandilliğe koyulurdu ve evin tek ışığıydı.
İsa dediki:
Matta 5:15-16 Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar. 16 Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanız'ı yüceltsinler!
Işık, özverili sevgi içinde dışavurulur. Fakat insanlığın kendi ışığı, kendi özverili sevgisi yoktur. İnsanlığın, bu sevgiyi Tanrı'dan alması lazım. Nasıl alınır?
Yuhanna 1:4 Yaşam O'ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı.
Günahsız olan, Mesih'tir. O, insanlığın ışığı ve yaşamıdır. Mesih'in özverili sevgisinin hayatımızda olması lazım yoksa ışığımız yoktur. Işığın kaynağı O'dur. İsa dedi ki: "Bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı'nın Egemenliği'ni göremez." Yeni bir ilkenin, hayatında aktif olması lazım. Siz İsa'nın Ruhu'nu hayatınıza alınca gerçek iyi işleri yapabilirsiniz. Siz tek başına iyi işleri imal edemiyorsunuz çünkü işlerin içinde karışık, bencil dürtüler var.
İsa, "Işığınızın parlaması için çaba gösteriniz" demedi. "Parlasın" dedi. İsa'nın Ruhu kalbinizdeyse O'nu saklayamazsınız. Başkalarından farklı olacaksınız. Hayatınızdaki sıkıntılar ve zorluklardan sürekli şikayet etmeyeceksiniz. Bunu İmansızlar yapabilirler. Sizde umut var, sizde sevinç var. Sizin kalbinizde İsa var. Siz farklısınız. Sizde, motive eden bir ilke olarak özverili sevgi var. İmanlı olduğunu iddia eden kişi, etrafındaki insanlara bir ışık gibi parlamazsa, içinde ışığı yok demektir. İsa Mesih aracılığıyla Tanrı'nın elektriğine bağlı değil demektir. Can alıcı güç onu bırakmış demektir.
İsa dedi ki, "Dünyanın ışığı sizsiniz." İsa, "Siz pek çok ışıktan birisiniz" demedi. "Siz dünyanın ışığısınız" dedi. İsa'dan başka ışık yoktur. İsa dediki:
Yuhanna 9:5 Dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı Ben'im.
Siz dünyaya bereket aracısısınız. Allah, karanlık ve günah içinde oturan dünyayı aydınlatmak için insanları kullanıyor. Dünyayı aydınlatan, içinizdeki İsa Mesih'tir.
Dünya. İsa dünya çapında bir işten bahsediyor. O'nun mesajı her ülkedeki tüm insanlar içindir. Tanrı'nın Egemenliği'nin müjdesinin tüm ülkelere ilan edilmesi gerek. Mesaj Allah'ın mesajıdır. Mesaj, bir ülkeye ya da bir millete ait değildir. O' nun Sözleri ulusal ve etnik kibiri kırıyor. Onların kültürü, onların ülkesi, onların dini olmadığı için çok kişi ışığı reddediyor. Işığı, kendilerinden kaynaklanmadığı için reddediyorlar. Etnik ve ulusal kibir, onları Tanrı'nın Egemenliği'ne girmekten menediyor.
Peki ya siz arkadaş? Siz etrafındakilerden farklı mısınız? Siz hayatınızı sefalet ve depresyon içinde mi geçiriyorsunuz? Sürekli durumunuzdan şikayet ediyor musunuz? Siz kendinizi bu ampulsüz ve elektriksiz 1 liralık lamba gibi hissediyor musunuz? Daha parlak bir yarın için bir ümide sahip olmak ister misiniz? Bu ümidi kendinizde bulamayacaksınız. Bu ümidi İsa'da bulacaksınız. İsa'da olan Işığı hayatınıza alınız. Rab'den isteyiniz, O'nu size verecektir. Allah'ın hayatınıza Mesih'in Ruh'unu vermesi için benimle dua eder misiniz? Siz karanlık bir yerde ışık olacaksınız. Hayatınız zor olmasına rağmen neşeniz ve umudunuz olacak. Siz Tanrı'nın Egemenliği'nin tebaası olacaksınız. Siz dünyanın ışığı olacaksınız.