2._tanrının_isteğini_yerine_getirme_kky2_.pdf |
Geçen sefer biz Kutsal Kitap'ın 66 kitapçığı olduğunu, bunların çeşitli insanlar tarafından yazıldığını söyledik. Bu 66 kitapçığının Eski Ahit ve Yeni Ahit olmak üzere iki büyük bölüm halinde olduğunu gördük. Eski Ahit'in yani Eski Antlaşmanın 39 kitapçığı, Yeni Ahit'in yani Yeni Antlaşmanın 27 kitapçığı var. Eski Ahit, İbrani peygambeler tarafından yazıldı. Eski Ahit'in ilk beş kitapçığının yazarı Musa sayılır. Yeni Ahit birkaç kişi tarafından yazıldı. Yeni Ahit, yani İncil, Grekçede yazıldı. İsa'nın sözleri İncil'de kaydedilmiştir, ancak İsa'nın Kendisi İncil'in hiçbir sözünü yazmadı.
Geçen sefer biz Kutsal Kitap'ın pek çok insan yazarı olmasına rağmen, gerçek yazarın Allah'ın Kutsal Ruh'u olduğunu söyledik. Neden? Çünkü Kutsal Ruh peygamberlere esin oldu, esinledi; peygamberler de mesajı ilettiler. Kutsal Kitap'ta düşünce ve mesaj konusunda bir birlik görüyoruz çünkü bütün yazarlar aynı Ruh tarafından esinlendiler.
Kutsal Kitap'ı anlamak istersek yardım için dua etmemiz gerekir. Çok kişi, Kutsal Kitap'a sanki matematik ya da fizik çalışacaklarmış gibi yaklaşarak, Kutsal Kitap'ı inceleyerek, onu anlayabileceklerini düşünürler. Bu bir hatadır.
1. Korintliler 2:14 Doğal kişi, Tanrı'nın Ruhu'yla ilgili gerçekleri kabul etmez. Çünkü bunlar ona saçma gelir, ruhça değerlendirildikleri için bunları anlayamaz.
Doğal kişi, Kutsal Kitap'ı anlayamayacaktır çünkü Kutsal Kitap ruhça anlaşılır. Bir kişi ne kadar eğitimli olursa olsun Kutsal Ruhu reddederse, Kutsal Yazıların gerçek anlamını anlayamaz. Kutsal Kitap o kişiye saçma gelir. Kelimelere kendi bildiği anlamı uygulayarak yanlış sonuçlara varır. Fakat eğitimsiz bir kişi bile, Kutsal Ruh tarafından yönlendirilirse, bu dünyanın sözde bilginlerine açıklanmayan büyük muammaları anlayacaklar.
1. Korintliler 1:27-29 Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için dünyanın saçma saydıklarını, güçlüleri utandırmak için de dünyanın zayıf saydıklarını seçti. 28 Dünyanın önemli gördüklerini hiçe indirmek için dünyanın önemsiz, soysuz, değersiz gördüklerini seçti. 29 Öyle ki, Tanrı'nın önünde hiç kimse övünemesin.
Kutsal Kitap'ı doğru anlamak ve yorumlamak için ilk adım, alçakgünüllükle Allah'a size bilgelik ve anlayış vermesi için dua etmektir.
Şimdi ikince adıma bakacağız.
Yuhanna 7:16-17 İsa onlara, "Benim öğretim benim değil, beni gönderenindir" diye karşılık verdi. 17 "Eğer bir kimse Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrı'dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir."
İsa, öğrettiği doktrinlerin Kendisinden gelmediğini söyledi. Allah'ın öğretileri verdiğini söyledi. Fakat ruhsal şeyleri incelemeye ancak başlayan sıradan kişi, İsa'nın doğrusunu söylediğini nasıl bilabilir? Öğretilerine nasıl güvenebilir?
İsa, o kişinin Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istemesinin can alıcı olduğunu söyledi. Siz Kutsal Yazıları incelip te okuduğunuzu yerine getirme niyetiniz olmazsa Tanrı size daha öğrenmek için bilgelik ve anlayış vermeyecek. Ne faydası olurdu? Uygulamayacaksanız Kutsal Kitap'a ilişkin bilgiye ne faydası var? Sözde ettikleri bilgi o kişiyi övüngen yapardı.
Bu yüzden çok az kişi Kutsal Kitap'ı anlarlar. Kutsal Yazıların karmaşık veya anlaşılmaz olduğu için değil. İnsanların itaat etmek için hiç niyetleri olmadığı içindir. Kutsal Kitap ahlaki amaçlar için verildi. İnsanları sonsuz ölümden kurtulmak ve doğruluğa getirmek için verildi. Ancak Tanrı'ya itaat etmek için niyeti olmayanlara Tanrı Kutsal Ruh'u vermez. Onlar Kutsal Kitap'ı doğru anlayamazlar.
Sokaktaki dilenciye bir lira verip o da o lirayı pis su borusuna atarsa başka bir lira verecek misiniz? Burs alan öğrenci derse gitmezse sponsor bursuyu sürdürecek mi? Böylece Tanrı anlayışı kibirli olana, isyancıya ve kayıtsız olanlara vermez.
Ancak İsa'nın ifadesinde değerli bir vaat var. Tanrı'nın isteğini yerine getirmek isterseniz Tanrı size hakikat gösterecek. Bu gerçekleri benimseyerek bilge olacaksınız.
Mezmurlar 119:99 Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım, Çünkü öğütlerin üzerinde düşünüyorum.
Siz bilgide ve karakterde ilerledikçe Allah size başka bereketler verecek. Kutsal Kitap bunu güneşin doğup yükselmesiyle karşılaştırır. Sabahleyin güneş ışığı o kadar parlak değildir. Fakat gün öğleye doğru gittikçe güneş daha parlak oluyor.
Süleyman'nın Özdeyişleri 4:18 Oysa doğruların yolu şafak ışığı gibidir, Giderek öğle güneşinin parlaklığına erişir.
Tanrı, sorumlu olanları daha sorumluluklarla bereketler. İsa bunu bir benzetmede açıkladı.
Luka 19:12-27 12 Bu nedenle İsa şöyle dedi: "Soylu bir adam, kral atanıp dönmek üzere uzak bir ülkeye gitti. 13 Gitmeden önce kölelerinden onunu çağırıp onlara birer mina verdi. Ben dönünceye dek bu paraları işletin dedi. 14 "Ne var ki, ülkesinin halkı adamdan nefret ediyordu. Arkasından temsilciler göndererek, 'Bu adamın üzerimize kral olmasını istemiyoruz> diye haber ilettiler. 15 "Adam kral atanmış olarak geri döndüğünde, parayı vermiş olduğu köleleri çağırtıp ne kazandıklarını öğrenmek istedi. 16 Birincisi geldi, 'Efendimiz' dedi, 'Senin bir minan on mina daha kazandı.' 17 "Efendisi ona, 'Aferin, iyi köle!' dedi. 'En küçük işte güvenilir olduğunu gösterdiğin için on kent üzerinde yetkili olacaksın.' 18 "İkincisi gelip, éEfendimiz, senin bir minan beş mina daha kazandı' dedi. 19"Efendisi ona da, 'Sen beş kent üzerinde yetkili olacaksın' dedi. 20 "Başka biri geldi, 'Efendimiz' dedi, 'İşte senin minan! Onu bir mendile sarıp sakladım. 21 Çünkü senden korktum, sert adamsın; kendinden koymadığını alır, ekmediğini biçersin.' 22 "Efendisi ona, 'Ey kötü köle, seni kendi ağzından çıkan sözle yargılayacağım' dedi. 'Kendinden koymadığını alan, ekmediğini biçen sert bir adam olduğumu bildiğine göre, 23 neden paramı faize vermedin? Ben de geldiğimde onu faiziyle geri alırdım.' 24 "Sonra çevrede duranlara, 'Elindeki minayı alın, on minası olana verin' dedi. 25 "Ona, 'Efendimiz' dediler, 'Onun zaten on minası var!' 26 "O da, 'Size şunu söyleyeyim, kimde varsa ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak' dedi. 27 'Beni kral olarak istemeyen o düşmanlarıma gelince, onları buraya getirin ve gözümün önünde kılıçtan geçirin!' "
Melek'le ben birçok kişinin Kutsal Yazıları çalışmaya başlayıp imanda büyüdüklerini sonra artık hepsini terk edip eski hayatlarına döndüklerini gördük. Niçin? Ne oldu? Onlar Kutsal Yazıları çalıştıkça yapmak istemedikleri şeyleri buldular. Böylece ruhsal hayatları soldu ve daha önce inandıkları şeyleri terkettiler. Onlar itaat etmeyi reddeder reddetmez köksüz bir bitki gibi oldular. İsa bunu ekinci benzetmesinde açıkladı.
Matta 13:3-23 3 İsa onlara benzetmelerle birçok şey anlattı. "Bakın" dedi, "Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı. 4 Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi. 5 Kimi, toprağı az, kayalık yerlere düştü; toprak derin olmadığından hemen filizlendi. 6 Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler. 7 Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, f`ilizleri boğdu. 8 Kimi ise iyi toprağa düştü. Bazısı yüz, bazısı altmış, bazısı da otuz kat ürün verdi. 9 Kulağı olan işitsin!" 10 ¶ Öğrencileri gelip İsa'ya, "Halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?" diye sordular. 11 İsa şöyle yanıtladı: "Göklerin Egemenliği'nin sırlarını bilme ayrıcalığı size verildi, ama onlara verilmedi. 12 Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek, bolluğa kavuşturulacak. Ama kimde yoksa, elindeki de alınacak. 13 Onlara benzetmelerle konuşmamın nedeni budur. Çünkü, 'Gördükleri halde görmezler, Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.' 14 "Böylece Yeşaya'nın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu: 'Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz! 15 Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.' 16 "Ama ne mutlu size ki, gözleriniz görüyor, kulaklarınız işitiyor! 17 Size doğrusunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Sizin işittiklerinizi işitmek istediler, ama işitemediler. 18"Şimdi ekinciyle ilgili benzetmeyi siz dinleyin. 19 Kim göksel egemenlikle ilgili sözü işitir de anlamazsa, kötü olan* gelir, onun yüreğine ekileni söker götürür. Yol kenarına ekilen tohum işte budur. 20 Kayalık yerlere ekilen ise işittiği sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadığı için ancak bir süre dayanan kişidir. Böyle biri Tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşer. 21 22 Dikenler arasında ekilen de şudur: Sözü işitir, ama dünyasal kaygılar ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller. 23 İyi toprağa ekilen tohum ise, sözü işitip anlayan birine benzer. Böylesi elbette ürün verir, kimi yüz, kimi altmış, kimi de otuz kat."
Peki ya siz? Tanrı'nın sözünü işitip sevdiniz de Kutsal Kitap hayatınızda günah olan şeye parmak bastığı zaman Kutsal Yazıları terk mi ettiniz? Kutsal Yazıların yasakladığı şeylere tutulup sonsuz yaşamı salıverdiniz mi? Tanrı'nın isteğini yerine getirmeyi seçmeniz için dua ediyorum. Siz iman ve ruhsal güçte büyüyeceksiniz, Tanrı size bilgeliği, hakikatı ve sorumlulukları verecek. Ben sizin Tanrı'nın isteğini yerine getirmeniz için dua ediyorum. Böyle yaparsanız, öğretilerini bileceksiniz. Böyle yaparsanız sağlam imanınız olacak. Böyle yaparsanız etrafınızdakilere ışık olacaksınız. Böyle yaparsanız sonsuz yaşamı miras olarak alacaksınız.
Geçen sefer biz Kutsal Kitap'ın pek çok insan yazarı olmasına rağmen, gerçek yazarın Allah'ın Kutsal Ruh'u olduğunu söyledik. Neden? Çünkü Kutsal Ruh peygamberlere esin oldu, esinledi; peygamberler de mesajı ilettiler. Kutsal Kitap'ta düşünce ve mesaj konusunda bir birlik görüyoruz çünkü bütün yazarlar aynı Ruh tarafından esinlendiler.
Kutsal Kitap'ı anlamak istersek yardım için dua etmemiz gerekir. Çok kişi, Kutsal Kitap'a sanki matematik ya da fizik çalışacaklarmış gibi yaklaşarak, Kutsal Kitap'ı inceleyerek, onu anlayabileceklerini düşünürler. Bu bir hatadır.
1. Korintliler 2:14 Doğal kişi, Tanrı'nın Ruhu'yla ilgili gerçekleri kabul etmez. Çünkü bunlar ona saçma gelir, ruhça değerlendirildikleri için bunları anlayamaz.
Doğal kişi, Kutsal Kitap'ı anlayamayacaktır çünkü Kutsal Kitap ruhça anlaşılır. Bir kişi ne kadar eğitimli olursa olsun Kutsal Ruhu reddederse, Kutsal Yazıların gerçek anlamını anlayamaz. Kutsal Kitap o kişiye saçma gelir. Kelimelere kendi bildiği anlamı uygulayarak yanlış sonuçlara varır. Fakat eğitimsiz bir kişi bile, Kutsal Ruh tarafından yönlendirilirse, bu dünyanın sözde bilginlerine açıklanmayan büyük muammaları anlayacaklar.
1. Korintliler 1:27-29 Ne var ki, Tanrı bilgeleri utandırmak için dünyanın saçma saydıklarını, güçlüleri utandırmak için de dünyanın zayıf saydıklarını seçti. 28 Dünyanın önemli gördüklerini hiçe indirmek için dünyanın önemsiz, soysuz, değersiz gördüklerini seçti. 29 Öyle ki, Tanrı'nın önünde hiç kimse övünemesin.
Kutsal Kitap'ı doğru anlamak ve yorumlamak için ilk adım, alçakgünüllükle Allah'a size bilgelik ve anlayış vermesi için dua etmektir.
Şimdi ikince adıma bakacağız.
Yuhanna 7:16-17 İsa onlara, "Benim öğretim benim değil, beni gönderenindir" diye karşılık verdi. 17 "Eğer bir kimse Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrı'dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir."
İsa, öğrettiği doktrinlerin Kendisinden gelmediğini söyledi. Allah'ın öğretileri verdiğini söyledi. Fakat ruhsal şeyleri incelemeye ancak başlayan sıradan kişi, İsa'nın doğrusunu söylediğini nasıl bilabilir? Öğretilerine nasıl güvenebilir?
İsa, o kişinin Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istemesinin can alıcı olduğunu söyledi. Siz Kutsal Yazıları incelip te okuduğunuzu yerine getirme niyetiniz olmazsa Tanrı size daha öğrenmek için bilgelik ve anlayış vermeyecek. Ne faydası olurdu? Uygulamayacaksanız Kutsal Kitap'a ilişkin bilgiye ne faydası var? Sözde ettikleri bilgi o kişiyi övüngen yapardı.
Bu yüzden çok az kişi Kutsal Kitap'ı anlarlar. Kutsal Yazıların karmaşık veya anlaşılmaz olduğu için değil. İnsanların itaat etmek için hiç niyetleri olmadığı içindir. Kutsal Kitap ahlaki amaçlar için verildi. İnsanları sonsuz ölümden kurtulmak ve doğruluğa getirmek için verildi. Ancak Tanrı'ya itaat etmek için niyeti olmayanlara Tanrı Kutsal Ruh'u vermez. Onlar Kutsal Kitap'ı doğru anlayamazlar.
Sokaktaki dilenciye bir lira verip o da o lirayı pis su borusuna atarsa başka bir lira verecek misiniz? Burs alan öğrenci derse gitmezse sponsor bursuyu sürdürecek mi? Böylece Tanrı anlayışı kibirli olana, isyancıya ve kayıtsız olanlara vermez.
Ancak İsa'nın ifadesinde değerli bir vaat var. Tanrı'nın isteğini yerine getirmek isterseniz Tanrı size hakikat gösterecek. Bu gerçekleri benimseyerek bilge olacaksınız.
Mezmurlar 119:99 Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım, Çünkü öğütlerin üzerinde düşünüyorum.
Siz bilgide ve karakterde ilerledikçe Allah size başka bereketler verecek. Kutsal Kitap bunu güneşin doğup yükselmesiyle karşılaştırır. Sabahleyin güneş ışığı o kadar parlak değildir. Fakat gün öğleye doğru gittikçe güneş daha parlak oluyor.
Süleyman'nın Özdeyişleri 4:18 Oysa doğruların yolu şafak ışığı gibidir, Giderek öğle güneşinin parlaklığına erişir.
Tanrı, sorumlu olanları daha sorumluluklarla bereketler. İsa bunu bir benzetmede açıkladı.
Luka 19:12-27 12 Bu nedenle İsa şöyle dedi: "Soylu bir adam, kral atanıp dönmek üzere uzak bir ülkeye gitti. 13 Gitmeden önce kölelerinden onunu çağırıp onlara birer mina verdi. Ben dönünceye dek bu paraları işletin dedi. 14 "Ne var ki, ülkesinin halkı adamdan nefret ediyordu. Arkasından temsilciler göndererek, 'Bu adamın üzerimize kral olmasını istemiyoruz> diye haber ilettiler. 15 "Adam kral atanmış olarak geri döndüğünde, parayı vermiş olduğu köleleri çağırtıp ne kazandıklarını öğrenmek istedi. 16 Birincisi geldi, 'Efendimiz' dedi, 'Senin bir minan on mina daha kazandı.' 17 "Efendisi ona, 'Aferin, iyi köle!' dedi. 'En küçük işte güvenilir olduğunu gösterdiğin için on kent üzerinde yetkili olacaksın.' 18 "İkincisi gelip, éEfendimiz, senin bir minan beş mina daha kazandı' dedi. 19"Efendisi ona da, 'Sen beş kent üzerinde yetkili olacaksın' dedi. 20 "Başka biri geldi, 'Efendimiz' dedi, 'İşte senin minan! Onu bir mendile sarıp sakladım. 21 Çünkü senden korktum, sert adamsın; kendinden koymadığını alır, ekmediğini biçersin.' 22 "Efendisi ona, 'Ey kötü köle, seni kendi ağzından çıkan sözle yargılayacağım' dedi. 'Kendinden koymadığını alan, ekmediğini biçen sert bir adam olduğumu bildiğine göre, 23 neden paramı faize vermedin? Ben de geldiğimde onu faiziyle geri alırdım.' 24 "Sonra çevrede duranlara, 'Elindeki minayı alın, on minası olana verin' dedi. 25 "Ona, 'Efendimiz' dediler, 'Onun zaten on minası var!' 26 "O da, 'Size şunu söyleyeyim, kimde varsa ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak' dedi. 27 'Beni kral olarak istemeyen o düşmanlarıma gelince, onları buraya getirin ve gözümün önünde kılıçtan geçirin!' "
Melek'le ben birçok kişinin Kutsal Yazıları çalışmaya başlayıp imanda büyüdüklerini sonra artık hepsini terk edip eski hayatlarına döndüklerini gördük. Niçin? Ne oldu? Onlar Kutsal Yazıları çalıştıkça yapmak istemedikleri şeyleri buldular. Böylece ruhsal hayatları soldu ve daha önce inandıkları şeyleri terkettiler. Onlar itaat etmeyi reddeder reddetmez köksüz bir bitki gibi oldular. İsa bunu ekinci benzetmesinde açıkladı.
Matta 13:3-23 3 İsa onlara benzetmelerle birçok şey anlattı. "Bakın" dedi, "Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı. 4 Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi. 5 Kimi, toprağı az, kayalık yerlere düştü; toprak derin olmadığından hemen filizlendi. 6 Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler. 7 Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, f`ilizleri boğdu. 8 Kimi ise iyi toprağa düştü. Bazısı yüz, bazısı altmış, bazısı da otuz kat ürün verdi. 9 Kulağı olan işitsin!" 10 ¶ Öğrencileri gelip İsa'ya, "Halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?" diye sordular. 11 İsa şöyle yanıtladı: "Göklerin Egemenliği'nin sırlarını bilme ayrıcalığı size verildi, ama onlara verilmedi. 12 Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek, bolluğa kavuşturulacak. Ama kimde yoksa, elindeki de alınacak. 13 Onlara benzetmelerle konuşmamın nedeni budur. Çünkü, 'Gördükleri halde görmezler, Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.' 14 "Böylece Yeşaya'nın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu: 'Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz! 15 Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.' 16 "Ama ne mutlu size ki, gözleriniz görüyor, kulaklarınız işitiyor! 17 Size doğrusunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice doğru kişiler sizin gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Sizin işittiklerinizi işitmek istediler, ama işitemediler. 18"Şimdi ekinciyle ilgili benzetmeyi siz dinleyin. 19 Kim göksel egemenlikle ilgili sözü işitir de anlamazsa, kötü olan* gelir, onun yüreğine ekileni söker götürür. Yol kenarına ekilen tohum işte budur. 20 Kayalık yerlere ekilen ise işittiği sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadığı için ancak bir süre dayanan kişidir. Böyle biri Tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşer. 21 22 Dikenler arasında ekilen de şudur: Sözü işitir, ama dünyasal kaygılar ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller. 23 İyi toprağa ekilen tohum ise, sözü işitip anlayan birine benzer. Böylesi elbette ürün verir, kimi yüz, kimi altmış, kimi de otuz kat."
Peki ya siz? Tanrı'nın sözünü işitip sevdiniz de Kutsal Kitap hayatınızda günah olan şeye parmak bastığı zaman Kutsal Yazıları terk mi ettiniz? Kutsal Yazıların yasakladığı şeylere tutulup sonsuz yaşamı salıverdiniz mi? Tanrı'nın isteğini yerine getirmeyi seçmeniz için dua ediyorum. Siz iman ve ruhsal güçte büyüyeceksiniz, Tanrı size bilgeliği, hakikatı ve sorumlulukları verecek. Ben sizin Tanrı'nın isteğini yerine getirmeniz için dua ediyorum. Böyle yaparsanız, öğretilerini bileceksiniz. Böyle yaparsanız sağlam imanınız olacak. Böyle yaparsanız etrafınızdakilere ışık olacaksınız. Böyle yaparsanız sonsuz yaşamı miras olarak alacaksınız.