Sonsuz yaşamın koşulu Aden Bahçesi’ndekiyle aynıdır: Allah’ın sevgi yasasına itaat. Allah’a sevgi üstün olmalı ve başkalarına sevgi tarafsız olmalı. Sevgi zorlanamaz. Sevgi özgür olmalıdır. Allah, Adem ve Havva’ya seçme özgürlüğü verdi. Adem ve Havva, Aden bahçesinde bir denemeye konuldular. İtaat edip yaşayabilir ya da itaat etmeyip ölebilirlerdi. Adem ve Havva sadakat testinde başarısız oldular, bir yalana inandılar ve Allah’ın direkt emrine itaat etmediler. Bu bir günahtı.
Adem ve Havva kendilerini itaatsizlik yoluyla Allah’tan ayırdılar. Fiziksel ve ahlaki doğaları bozuldu. Onların bu bozuk fiziksel ve ahlaki kapasiteleri biz de dahil olmak üzere onların nesillerine aktarıldı. Günah yüzünden kötülüğe eğilimliyiz. Doğumumuzdan itibaren biz, Allah’ın karakteriyle ve O’nun yasasıyla uyumsuzluk içindeyiz. Bu yüzden O’nu görüp de yaşayamayız.
Şeytan, Allah’a karşı isyan etti ve birçok melek onu takip etti. Adem ve Havva’yı isyan etmeleri için ayartmakta başarılı oldu. Şeytan, Allah’ın karakterini, O’nun müthiş iyiliği ve sevgisini tümüyle görüyordu. Allah’ın sevgisi, Şeytan’ı Allah’a bağlılığa geri döndürmek için ona halihazırda açığa vurulduğundan daha fazla bir şekilde açığa vurulamazdı. Onu isyanından geri çevirecek hiçbir şey yoktu.
Şeytan’a kıyasla, Adem ve Havva göreceli olarak olgunlaşmamışlardı ve Şeytan’ın Allah’ın karakteri hakkındaki yalanıyla kandırılmışlardı. Onların Allah’a bağlılıkları Allah’ın sevgi karakterinin daha derinden bir açığa vuruluşuyla yeniden kurulabilirdi.
Allah’ın yasası iki şeyi talep eder. İlki mükemmel itaat. İkincisi ise günah işleyenin sonsuz ölümü. Allah sevgidir (1. Yuhanna 4:8, 16). O’nun yasası sevgidir (Romalılar 13:8-10). Allah’ın yasası sadece bir takım kurallar değildir. O’nun yasası O’nun doğasından gelir ve böylelikle O’nun karakterinden gelmiş olur. Bu sevgi O’nun yönetiminin temelidir. Yasanın ihlali tüm yaratılmış varlıkların mutluluğunu tehdit eder ve Allah’ın yönetiminin istikrarını baltalar. Allah’ın yasasının onuru korunmalıdır. Ceza ödenmelidir, aksi takdirde yasanın hiçbir değeri olmazdı, önemini yitirirdi.
Adem ve Havva mükemmel doğruluğu yerine getiremezlerdi. Doğaları bozuktu. Günah için olan cezayı ödeyip de tekrar yaşayamazlardı. Yalnızca Allah’ın Kendisi bir ikame ve kefil sağlayarak bunları yerine getirebilirdi. Allah insanlığa, kefilin günahın sonuçlarına katlanacağı ve mükemmel bir yaşam süreceği yeminine dayanarak ikinci bir deneme verecekti. İkame, insan ırkının başında Adem’in yerine durabilirdi. İkame ve garanti olan, Allah’ın günaha karşı öfkesini tecrübe edip bizim yerimize ölecekti. Bu tam olarak da İsa Mesih’in yaptığı iştir.
Sonsuz yaşamı kazanmak için, İsa Mesih’in günahsız karakteri bizlerin olmalıdır. O bizim için öldü, bizim için mükemmel bir hayat yaşadı, fakat biz, Allah’ın huzuruna günahlı bir doğa ve günahlı karakterle giremeyiz. Bizler iman yoluyla Mesih’in karakterini elde ederiz. Mesih’e inandığımızda, yalnızca bir peygamber ya da iyi bir insan olduğuna değil de dünyanın Kurtarıcısı olduğuna inanarak, bu imanla, Allah’ın Ruhu aracılığıyla Mesih ile birleşiriz. O’nun karakteri, bizim karakterlerimizle özdeşleşir. Yaşamlarımız gittikçe O’nunkisi gibi olur. Mesih ile bu birlik olmadan, doğruluğumuz Allah tarafından kabul edilecek kadar iyi değildir. Bizlerin motivasyonları yani güdüleri bencillikle kirlenmiştir.
Allah bize O’na bağlılığa geri dönüp dönmeyeceğimizi göstermemiz için bir deneme hayatı verdi. Başımıza gelen her şey Allah’tan değildir. Allah’ın düşmanı, Şeytan, bizleri yok etmek için fırsat arar, tıpkı Adem ve Havva’yı bahçede yok etmek için aradığı gibi. Allah, Şeytan’a bizi ayartması ve rahatsız etmesi için izin verir.
Bizler Allah’a sadakatimizi, O’nun sevgi yasasına ayartmalara ve zorluklara rağmen itaat ederek kanıtlarız. Fakat Allah’ın emirlerini Mesih’le ruhsal birlik içinde tutanlar sonsuz yaşamı elde edecekler. Bizim bütün yaşantımız bir sadakat testi, fakat Allah’ın düşmanı Şeytan ve bizim günaha karşı kendi eğilimimiz bu testi zorlaştırır.
Fakat iyi haberler var. Biz testi kendi başımıza icra etmek zorunda değiliz. Allah bize İsa Mesih’te sonsuz yardım verdi. “Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim” (Filipililer 4:13). Hayata imanla davet edilen Mesih’in Ruhu, tüm ayartmaların üstesinden gelmeye yetecek kadar güçlüdür. İsa, Şeytan tarafından sunulabilecek en uç durumlarda günahsız kalmaya devam etti. İsa ölesiyle imanlıydı. Mesih günahın bedelini haçtaki tüm insanlık için ödedi. Mesih, insan bedeninde mükemmel bir karakter geliştirdi.
İman yoluyla Mesih ile birlikte, O’nun karakteri bizim karakterimiz olur. Yaşamımız Mesih’in yaşamını yansıtır. Mesih gibi oluruz. Mesih ile birleşerek, Allah bize sanki hiç günah işlememişizcesine bakar. Bu Mesih’in Allah ile anlaşmasının bir parçasıdır. Günahlarımız bağışlandı, karakterlerimiz Allah’ın suretini yansıtmak üzere restore edildi ve en sonunda, Allah ayartıcıyı yok edecek ve bizim doğamızı yenileyecek. Hiçbir günah olmayacak, hiçbir ayartıcı olmayacak, günaha hiçbir eğilim olmayacak. Allah tekrardan temiz bir evrene sahip olacak. Bunun bir parçası olmak ister miydin?
Mesih’in Ruhu’nu kalbine hemen şimdi alabilirsin. Günahlarını Allah’a itiraf et ve Allah’tan Mesih’in Ruhu’nu sana vermesini iste. Mesih’in senin için öldüğüne inan ve O’nu, senin vekilin ve kefilin olarak kabul et. “Zira Allah dünyayı öyle sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi; ta ki, ona iman eden her adam helak olmasın, ancak ebedi hayatı olsun” (Yuhanna 3:16).
Adem ve Havva kendilerini itaatsizlik yoluyla Allah’tan ayırdılar. Fiziksel ve ahlaki doğaları bozuldu. Onların bu bozuk fiziksel ve ahlaki kapasiteleri biz de dahil olmak üzere onların nesillerine aktarıldı. Günah yüzünden kötülüğe eğilimliyiz. Doğumumuzdan itibaren biz, Allah’ın karakteriyle ve O’nun yasasıyla uyumsuzluk içindeyiz. Bu yüzden O’nu görüp de yaşayamayız.
Şeytan, Allah’a karşı isyan etti ve birçok melek onu takip etti. Adem ve Havva’yı isyan etmeleri için ayartmakta başarılı oldu. Şeytan, Allah’ın karakterini, O’nun müthiş iyiliği ve sevgisini tümüyle görüyordu. Allah’ın sevgisi, Şeytan’ı Allah’a bağlılığa geri döndürmek için ona halihazırda açığa vurulduğundan daha fazla bir şekilde açığa vurulamazdı. Onu isyanından geri çevirecek hiçbir şey yoktu.
Şeytan’a kıyasla, Adem ve Havva göreceli olarak olgunlaşmamışlardı ve Şeytan’ın Allah’ın karakteri hakkındaki yalanıyla kandırılmışlardı. Onların Allah’a bağlılıkları Allah’ın sevgi karakterinin daha derinden bir açığa vuruluşuyla yeniden kurulabilirdi.
Allah’ın yasası iki şeyi talep eder. İlki mükemmel itaat. İkincisi ise günah işleyenin sonsuz ölümü. Allah sevgidir (1. Yuhanna 4:8, 16). O’nun yasası sevgidir (Romalılar 13:8-10). Allah’ın yasası sadece bir takım kurallar değildir. O’nun yasası O’nun doğasından gelir ve böylelikle O’nun karakterinden gelmiş olur. Bu sevgi O’nun yönetiminin temelidir. Yasanın ihlali tüm yaratılmış varlıkların mutluluğunu tehdit eder ve Allah’ın yönetiminin istikrarını baltalar. Allah’ın yasasının onuru korunmalıdır. Ceza ödenmelidir, aksi takdirde yasanın hiçbir değeri olmazdı, önemini yitirirdi.
Adem ve Havva mükemmel doğruluğu yerine getiremezlerdi. Doğaları bozuktu. Günah için olan cezayı ödeyip de tekrar yaşayamazlardı. Yalnızca Allah’ın Kendisi bir ikame ve kefil sağlayarak bunları yerine getirebilirdi. Allah insanlığa, kefilin günahın sonuçlarına katlanacağı ve mükemmel bir yaşam süreceği yeminine dayanarak ikinci bir deneme verecekti. İkame, insan ırkının başında Adem’in yerine durabilirdi. İkame ve garanti olan, Allah’ın günaha karşı öfkesini tecrübe edip bizim yerimize ölecekti. Bu tam olarak da İsa Mesih’in yaptığı iştir.
Sonsuz yaşamı kazanmak için, İsa Mesih’in günahsız karakteri bizlerin olmalıdır. O bizim için öldü, bizim için mükemmel bir hayat yaşadı, fakat biz, Allah’ın huzuruna günahlı bir doğa ve günahlı karakterle giremeyiz. Bizler iman yoluyla Mesih’in karakterini elde ederiz. Mesih’e inandığımızda, yalnızca bir peygamber ya da iyi bir insan olduğuna değil de dünyanın Kurtarıcısı olduğuna inanarak, bu imanla, Allah’ın Ruhu aracılığıyla Mesih ile birleşiriz. O’nun karakteri, bizim karakterlerimizle özdeşleşir. Yaşamlarımız gittikçe O’nunkisi gibi olur. Mesih ile bu birlik olmadan, doğruluğumuz Allah tarafından kabul edilecek kadar iyi değildir. Bizlerin motivasyonları yani güdüleri bencillikle kirlenmiştir.
Allah bize O’na bağlılığa geri dönüp dönmeyeceğimizi göstermemiz için bir deneme hayatı verdi. Başımıza gelen her şey Allah’tan değildir. Allah’ın düşmanı, Şeytan, bizleri yok etmek için fırsat arar, tıpkı Adem ve Havva’yı bahçede yok etmek için aradığı gibi. Allah, Şeytan’a bizi ayartması ve rahatsız etmesi için izin verir.
Bizler Allah’a sadakatimizi, O’nun sevgi yasasına ayartmalara ve zorluklara rağmen itaat ederek kanıtlarız. Fakat Allah’ın emirlerini Mesih’le ruhsal birlik içinde tutanlar sonsuz yaşamı elde edecekler. Bizim bütün yaşantımız bir sadakat testi, fakat Allah’ın düşmanı Şeytan ve bizim günaha karşı kendi eğilimimiz bu testi zorlaştırır.
Fakat iyi haberler var. Biz testi kendi başımıza icra etmek zorunda değiliz. Allah bize İsa Mesih’te sonsuz yardım verdi. “Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim” (Filipililer 4:13). Hayata imanla davet edilen Mesih’in Ruhu, tüm ayartmaların üstesinden gelmeye yetecek kadar güçlüdür. İsa, Şeytan tarafından sunulabilecek en uç durumlarda günahsız kalmaya devam etti. İsa ölesiyle imanlıydı. Mesih günahın bedelini haçtaki tüm insanlık için ödedi. Mesih, insan bedeninde mükemmel bir karakter geliştirdi.
İman yoluyla Mesih ile birlikte, O’nun karakteri bizim karakterimiz olur. Yaşamımız Mesih’in yaşamını yansıtır. Mesih gibi oluruz. Mesih ile birleşerek, Allah bize sanki hiç günah işlememişizcesine bakar. Bu Mesih’in Allah ile anlaşmasının bir parçasıdır. Günahlarımız bağışlandı, karakterlerimiz Allah’ın suretini yansıtmak üzere restore edildi ve en sonunda, Allah ayartıcıyı yok edecek ve bizim doğamızı yenileyecek. Hiçbir günah olmayacak, hiçbir ayartıcı olmayacak, günaha hiçbir eğilim olmayacak. Allah tekrardan temiz bir evrene sahip olacak. Bunun bir parçası olmak ister miydin?
Mesih’in Ruhu’nu kalbine hemen şimdi alabilirsin. Günahlarını Allah’a itiraf et ve Allah’tan Mesih’in Ruhu’nu sana vermesini iste. Mesih’in senin için öldüğüne inan ve O’nu, senin vekilin ve kefilin olarak kabul et. “Zira Allah dünyayı öyle sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi; ta ki, ona iman eden her adam helak olmasın, ancak ebedi hayatı olsun” (Yuhanna 3:16).