35. TAPINAĞIN TEMİZ KILINMASI
35.tapınagıntemizkılınması.pdf |
Daniel 8:14 Kutsal varlık bana, “2 300 akşam, sabah olacak, sonra kutsal yer yeniden düzene konulacak” dedi.
Geçen sefer, Miller ve dostlarının tapınağı yanlış anladıklarını söyledik. Daniel 8:14’teki kutsal yer, yani tapınak, bu yeryüzü değil, göklerdeki tapınaktır dedik. Kutsal Kitap’ta adı geçen tapınak, ya Musa’nın yaptırdığı tapınak, yani Süleyman’ın tapınağı veya Göklerdeki tapınaktır.
İsa Mesih çarmıhta öldüğü zaman, Musa’ya verilen örnek tapınak sistemi sona erdi. Gökteki tapınak, asıl tapınak ve yeni antlaşmanın tapınağıdır.
İbraniler 8:1-2 Söylediklerimizin özü şudur: Göklerde, Yüce Olan'ın tahtının sağında oturan, kutsal yerde, insanın değil, Rab'bin kurduğu asıl tapınma çadırında görev yapan böyle bir başkâhinimiz vardır.
1844’e gelindiğinde, çok yüzyıldan beri yeryüzünde bir tapınak yoktu. O yüzden, Daniel 8:14’teki tapınak, şüphesiz gökteki tapınağa işaret ediyor.
Şimdi, tapınağın “düzene konulması”, yani temizlenmesi, nedir? Yeryüzündeki tapınak için Tevrat’ta temizlenme töreni vardı. Fakat gökteki tapınakta temizlenecek bir şey olabilir mi? İbraniler 9. Bölümde, hem yeryüzündeki hem de gökteki tapınağın temiz kılınması vurgulanıyor.
İbraniler 9:22-23 Nitekim Kutsal Yasa uyarınca hemen her şey kanla temiz kılınır, kan dökülmeden bağışlama olmaz. 23 Böylelikle aslı göklerde olan örneklerin bu kurbanlarla, ama gökteki asıllarının bunlardan daha iyi kurbanlarla temiz kılınması gerekti.
Temizlik, örnek hizmetlerde de gerçek hizmette de kanla yapılıyor. Örnek hizmetlerde hayvanların kanı kullanıldı, gerçek hizmette İsa’nın kanı kullanılıyor. Ayet 22’de bağışlamadan söz ediliyor. Bağışlama, günahla ilgilidir. Yeryüzündeki ve göklerdeki tapınak ile günah arasında nasıl bir bağlantı olabilir? Bunu cevaplamak için yeryüzündeki örnek hizmete bakalım. Çünkü yeryüzündeki hizmet, göktekinin örneği ve gölgesidir.
İbraniler 8:5 Bunlar göktekinin örneği ve gölgesi olan tapınakta hizmet ediyorlar.
Yeryüzündeki tapınak hizmeti ikiye bölündü, günlük hizmetler ve senede bir kere başrahibin tapınağın temiz kılınması için En Kutsal Yer’de özel bir kefaret yapması.
Tapınak aşağı yukarı şu şekildeydi. Yıllar önce Ted Tessner, şu maketi yaptı ve fotoğraflarını çekti. Slaytta beyaz perdeler bir yer tanımlıyor. Bu yer, başka bir perdeyle ikiye bölünüyor. Ön yarısına insanlar girebilirler. Bu yer, avluydu. Orta perdenin diğer tarafında bir Buluşma Çadırı var. Sadece ve sadece rahipler bu çadıra girebilirler. Avluda yakmalık sunak ve yıkanma kazanı var.
Gün be gün tövbe edenler, kurbanlarını avluya getirirlerdi ve ellerini hayvanın üzerine koyarak günahlarını itiraf ederlerdi. Böylece günahlarını masum hayvana aktarırlardı. Tövbekâr, kendi eliyle hayvanı keserdi. Allah’ın ihlal edilen yasası, günahkârın hayatını gerektirir, Pavlus’un dediği gibi, “kan dökülmeden bağışlama olmaz.” Kurbanı sunan kişi bir rahipse veya bütün millet cehalet yüzünden bir günah işlemişse, hayvanın kanı, rahip tarafından Buluşma çadırının Kutsal Yer denilen ilk bölümüne götürülürdü. İlk bölümde bir kandillik, ekmek masası ve altın sunak vardı. Buluşma çadırının ikinci bölümüne ‘En Kutsal Yer’ denir. En Kutsal Yerde On Emir’i ihtiva eden Antlaşma Sandığı bulunur. Senede bir kere, sadece ve sadece başrahip En Kutsal Yer’e girebilirdi.
İki bölüm arasında bir perde vardı. Rahip, hayvanın kanını perdenin önünde serperdi ve altın sunağın boynuzlarına sürerdi. Geri kalan kanı, dışarıda, yakmalık sunağın etrafına dökerdi. Kurban sunan, bir toplum lideri veya sıradan bir kişiyse, kan Kutsal Yer’e götürülmezdi. Kan, yakmalık sunağının boynuzlara sürülürdü ve geri kalan yakmalık sunağın etrafına dökülürdü. Bu takdirde, rahip, hayvanın etinin bir parçasını yerdi ve Buluşma çadırına girerdi (Levililler 10:17). Her iki tören, günahın, kurbanı sunandan tapınağa aktarıldığını simgelerdi.
Bütün sene boyunca insanların günahları, tapınağa aktarılırdı. Bu günahların çıkarılması için özel bir iş gerekirdi. Rab, her iki bölümün ve yakmalık sunağın temiz kılınmasını buyurdu.
Levililer 16:16 Böylece En Kutsal Yer'i İsrail halkının kirliliklerinden, isyanlarından, bütün günahlarından arındıracak. Buluşma Çadırı için de aynı şeyi yapacak. Çünkü kirli insanların arasında bulunuyor.
Levililer 16:19 Kanı parmağıyla yedi kez sunağa serpecek. Böylece sunağı İsrail halkının kirliliğinden arındırıp kutsal kılacak.
Senede bir kere Kefaret Günü’nde tapınağın arındırılması için başrahip, En Kutsal Yer’e girerdi. Yaptığı iş, sene boyunca yapılan hizmetlerin tamamlanmasıydı. Kefaret Günü’nde iki keçi tapınağa getirilirdi.
Levililer 16:8 İkisi üzerine kura çekecek. Biri RAB için, biri Azazel için.
Halk için bir günah sunusu olarak Rabb’in keçisi kesilirdi. Keçinin kanı, En Kutsal Yer’de bağışlanma kapağı denilen antlaşma sandığın kapağının üzerine ve önüne serpilirdi. Slayt. Perdenin önünde duran altın sunağın üzerine de serpilirdi. Kefaret, bütün tapınak için yapıldıktan sonra, başrahip geri kalan keçiye gelirdi.
Levililer 16:21 İki elini tekenin başına koyacak, İsrail halkının bütün suçlarını, isyanlarını, günahlarını açıklayarak bunları tekenin başına aktaracak. Sonra bu iş için atanan bir adamla tekeyi çöle gönderecek. :22 Teke İsrail halkının bütün suçlarını yüklenerek ıssız bir ülkeye taşıyacak. Adam tekeyi çöle salacak.
Tören halka, Allah’ın kutsallığını, günahtan nefret ettiğini ve insanların günaha yaklaşırlarsa mutlaka kirleneceklerini öğretirdi. Tören yapılırken, bütün imanlıların oruç tutup, kendi ruhsal durumlarını yoklayarak dua etmeleri gerekirdi.
Tören, kurtuluşa dair önemli dersler öğretir. Günahın ücreti ölümdür. Günahkârın yerine bir hayvan vekil olarak kabul edilirdi fakat vekilin kanı, günahı iptal etmezdi. Günah, tapınağa aktarılırdı. Vekilin kanını sunarak, günahkâr yasanın geçerliliğini ve günah işlediğini tanımış olurdu. Böylece, kurbanı sunan, gelecek olan Kurtarıcı’ya inanarak affedilmek istediğini gösterirdi. Yine de kurbanı sunan, yasanın hükmünden %100 serbest değildi. Kefaret gününe kadar, günahkârın günahı, hâlâ Allah’ın tapınağını kirletiyordu. Başrahip, günahları, keçinin üzerine konuluncaya dek imanlılar günahlarından %100 ayrılmış değildiler.
Eski Ahit’teki tapınak sistemi bir örnekti.
İbraniler 9:24 Çünkü Mesih, asıl kutsal yerin örneği olup insan eliyle yapılan kutsal yere değil, ama şimdi bizim için Tanrı'nın önünde görünmek üzere asıl göğe girdi.
İsa, dirildikten sonra, nereye gitti? Cennete, Allah’ın yanına gitti. Peki, ne yapıyordu? 18 yüzyıl boyunca İsa, tapınağın ilk bölümünde bizim için arabuluculuk yapıyordu. Kendi kanını ve doğruluğunu sunarak bizim için Baba Tanrı’nın önünde kabulümüzü kazanıyordu. Yine de günahlarımızın kaydı hâlâ tapınakta duruyor.
Örnek hizmetinde senede bir kere tapınak arındırılırdı. Gerçek hizmette ise İsa bu dünyaya dönmeden önce gökteki tapınak arındırılacak. Bu iş 1844’te başladı ve devam ediyor. Daniel 8:14’teki tapınağın düzene konulması, İsa’nın yapmakta olduğu bu kefaret işidir. 1844’te İsa bu işe başladı ve hâlâ yapıyor. Fakat yakında, çok yakında, hiç kimse tam olarak bilmez ne zaman, İsa bu kefaret işini, yani tapınağın temiz kılınması işini bitirip bu dünyaya dönecek.
Fakat iman yoluyla ve tövbe ederek, kimin bu kefaret işine layık olduğunu öğrenmek için bir araştırma gerekiyor. Bir yargı gerekiyor.
Matta 7:21 “Bana, ‘Ya Rab, ya Rab!’ diye seslenen herkes Göklerin Egemenliği'ne girmeyecek. Ancak göklerdeki Babam'ın isteğini yerine getiren girecektir.”
Bu araştırma, bu yargı, İsa gelmeden önce gerçekleştiriliyor çünkü İsa gelince, ödülü yanındadır. Yargı zaten bitmiş olacak. O yüzden Kefaret Günü’ne yargı günü de denilir.
İsa’nın arabuluculuk işi yakında bitecek ve dünyaya dönecek. Gerçekten tövbe edip iman ediyor muyuz? Yoksa Allah’ın yasasını hâlâ çiğniyor muyuz? Yargı Günü’nde her şey siyah beyaz olacak. Ya İsa’dan yanasınız ya da dünyadan ve Şeytan’dan yansınız. Yarı yarı, hem O hem bu olamaz. Şimdi, merhametin kapısı açıktır. İsa’da bulunan herkes aklanacak ve günahları, Şeytan’ın başına konulacak.
Fakat sahte imanlılar, Yargı Günü’nde sahte olarak açığa vurulacaklardır. Karar sizde. Fakat fırsatı kaçırmayın. Merhamet kapısı sonsuza dek açık olmayacak. İsa tekrar geliyor!
Geçen sefer, Miller ve dostlarının tapınağı yanlış anladıklarını söyledik. Daniel 8:14’teki kutsal yer, yani tapınak, bu yeryüzü değil, göklerdeki tapınaktır dedik. Kutsal Kitap’ta adı geçen tapınak, ya Musa’nın yaptırdığı tapınak, yani Süleyman’ın tapınağı veya Göklerdeki tapınaktır.
İsa Mesih çarmıhta öldüğü zaman, Musa’ya verilen örnek tapınak sistemi sona erdi. Gökteki tapınak, asıl tapınak ve yeni antlaşmanın tapınağıdır.
İbraniler 8:1-2 Söylediklerimizin özü şudur: Göklerde, Yüce Olan'ın tahtının sağında oturan, kutsal yerde, insanın değil, Rab'bin kurduğu asıl tapınma çadırında görev yapan böyle bir başkâhinimiz vardır.
1844’e gelindiğinde, çok yüzyıldan beri yeryüzünde bir tapınak yoktu. O yüzden, Daniel 8:14’teki tapınak, şüphesiz gökteki tapınağa işaret ediyor.
Şimdi, tapınağın “düzene konulması”, yani temizlenmesi, nedir? Yeryüzündeki tapınak için Tevrat’ta temizlenme töreni vardı. Fakat gökteki tapınakta temizlenecek bir şey olabilir mi? İbraniler 9. Bölümde, hem yeryüzündeki hem de gökteki tapınağın temiz kılınması vurgulanıyor.
İbraniler 9:22-23 Nitekim Kutsal Yasa uyarınca hemen her şey kanla temiz kılınır, kan dökülmeden bağışlama olmaz. 23 Böylelikle aslı göklerde olan örneklerin bu kurbanlarla, ama gökteki asıllarının bunlardan daha iyi kurbanlarla temiz kılınması gerekti.
Temizlik, örnek hizmetlerde de gerçek hizmette de kanla yapılıyor. Örnek hizmetlerde hayvanların kanı kullanıldı, gerçek hizmette İsa’nın kanı kullanılıyor. Ayet 22’de bağışlamadan söz ediliyor. Bağışlama, günahla ilgilidir. Yeryüzündeki ve göklerdeki tapınak ile günah arasında nasıl bir bağlantı olabilir? Bunu cevaplamak için yeryüzündeki örnek hizmete bakalım. Çünkü yeryüzündeki hizmet, göktekinin örneği ve gölgesidir.
İbraniler 8:5 Bunlar göktekinin örneği ve gölgesi olan tapınakta hizmet ediyorlar.
Yeryüzündeki tapınak hizmeti ikiye bölündü, günlük hizmetler ve senede bir kere başrahibin tapınağın temiz kılınması için En Kutsal Yer’de özel bir kefaret yapması.
Tapınak aşağı yukarı şu şekildeydi. Yıllar önce Ted Tessner, şu maketi yaptı ve fotoğraflarını çekti. Slaytta beyaz perdeler bir yer tanımlıyor. Bu yer, başka bir perdeyle ikiye bölünüyor. Ön yarısına insanlar girebilirler. Bu yer, avluydu. Orta perdenin diğer tarafında bir Buluşma Çadırı var. Sadece ve sadece rahipler bu çadıra girebilirler. Avluda yakmalık sunak ve yıkanma kazanı var.
Gün be gün tövbe edenler, kurbanlarını avluya getirirlerdi ve ellerini hayvanın üzerine koyarak günahlarını itiraf ederlerdi. Böylece günahlarını masum hayvana aktarırlardı. Tövbekâr, kendi eliyle hayvanı keserdi. Allah’ın ihlal edilen yasası, günahkârın hayatını gerektirir, Pavlus’un dediği gibi, “kan dökülmeden bağışlama olmaz.” Kurbanı sunan kişi bir rahipse veya bütün millet cehalet yüzünden bir günah işlemişse, hayvanın kanı, rahip tarafından Buluşma çadırının Kutsal Yer denilen ilk bölümüne götürülürdü. İlk bölümde bir kandillik, ekmek masası ve altın sunak vardı. Buluşma çadırının ikinci bölümüne ‘En Kutsal Yer’ denir. En Kutsal Yerde On Emir’i ihtiva eden Antlaşma Sandığı bulunur. Senede bir kere, sadece ve sadece başrahip En Kutsal Yer’e girebilirdi.
İki bölüm arasında bir perde vardı. Rahip, hayvanın kanını perdenin önünde serperdi ve altın sunağın boynuzlarına sürerdi. Geri kalan kanı, dışarıda, yakmalık sunağın etrafına dökerdi. Kurban sunan, bir toplum lideri veya sıradan bir kişiyse, kan Kutsal Yer’e götürülmezdi. Kan, yakmalık sunağının boynuzlara sürülürdü ve geri kalan yakmalık sunağın etrafına dökülürdü. Bu takdirde, rahip, hayvanın etinin bir parçasını yerdi ve Buluşma çadırına girerdi (Levililler 10:17). Her iki tören, günahın, kurbanı sunandan tapınağa aktarıldığını simgelerdi.
Bütün sene boyunca insanların günahları, tapınağa aktarılırdı. Bu günahların çıkarılması için özel bir iş gerekirdi. Rab, her iki bölümün ve yakmalık sunağın temiz kılınmasını buyurdu.
Levililer 16:16 Böylece En Kutsal Yer'i İsrail halkının kirliliklerinden, isyanlarından, bütün günahlarından arındıracak. Buluşma Çadırı için de aynı şeyi yapacak. Çünkü kirli insanların arasında bulunuyor.
Levililer 16:19 Kanı parmağıyla yedi kez sunağa serpecek. Böylece sunağı İsrail halkının kirliliğinden arındırıp kutsal kılacak.
Senede bir kere Kefaret Günü’nde tapınağın arındırılması için başrahip, En Kutsal Yer’e girerdi. Yaptığı iş, sene boyunca yapılan hizmetlerin tamamlanmasıydı. Kefaret Günü’nde iki keçi tapınağa getirilirdi.
Levililer 16:8 İkisi üzerine kura çekecek. Biri RAB için, biri Azazel için.
Halk için bir günah sunusu olarak Rabb’in keçisi kesilirdi. Keçinin kanı, En Kutsal Yer’de bağışlanma kapağı denilen antlaşma sandığın kapağının üzerine ve önüne serpilirdi. Slayt. Perdenin önünde duran altın sunağın üzerine de serpilirdi. Kefaret, bütün tapınak için yapıldıktan sonra, başrahip geri kalan keçiye gelirdi.
Levililer 16:21 İki elini tekenin başına koyacak, İsrail halkının bütün suçlarını, isyanlarını, günahlarını açıklayarak bunları tekenin başına aktaracak. Sonra bu iş için atanan bir adamla tekeyi çöle gönderecek. :22 Teke İsrail halkının bütün suçlarını yüklenerek ıssız bir ülkeye taşıyacak. Adam tekeyi çöle salacak.
Tören halka, Allah’ın kutsallığını, günahtan nefret ettiğini ve insanların günaha yaklaşırlarsa mutlaka kirleneceklerini öğretirdi. Tören yapılırken, bütün imanlıların oruç tutup, kendi ruhsal durumlarını yoklayarak dua etmeleri gerekirdi.
Tören, kurtuluşa dair önemli dersler öğretir. Günahın ücreti ölümdür. Günahkârın yerine bir hayvan vekil olarak kabul edilirdi fakat vekilin kanı, günahı iptal etmezdi. Günah, tapınağa aktarılırdı. Vekilin kanını sunarak, günahkâr yasanın geçerliliğini ve günah işlediğini tanımış olurdu. Böylece, kurbanı sunan, gelecek olan Kurtarıcı’ya inanarak affedilmek istediğini gösterirdi. Yine de kurbanı sunan, yasanın hükmünden %100 serbest değildi. Kefaret gününe kadar, günahkârın günahı, hâlâ Allah’ın tapınağını kirletiyordu. Başrahip, günahları, keçinin üzerine konuluncaya dek imanlılar günahlarından %100 ayrılmış değildiler.
Eski Ahit’teki tapınak sistemi bir örnekti.
İbraniler 9:24 Çünkü Mesih, asıl kutsal yerin örneği olup insan eliyle yapılan kutsal yere değil, ama şimdi bizim için Tanrı'nın önünde görünmek üzere asıl göğe girdi.
İsa, dirildikten sonra, nereye gitti? Cennete, Allah’ın yanına gitti. Peki, ne yapıyordu? 18 yüzyıl boyunca İsa, tapınağın ilk bölümünde bizim için arabuluculuk yapıyordu. Kendi kanını ve doğruluğunu sunarak bizim için Baba Tanrı’nın önünde kabulümüzü kazanıyordu. Yine de günahlarımızın kaydı hâlâ tapınakta duruyor.
Örnek hizmetinde senede bir kere tapınak arındırılırdı. Gerçek hizmette ise İsa bu dünyaya dönmeden önce gökteki tapınak arındırılacak. Bu iş 1844’te başladı ve devam ediyor. Daniel 8:14’teki tapınağın düzene konulması, İsa’nın yapmakta olduğu bu kefaret işidir. 1844’te İsa bu işe başladı ve hâlâ yapıyor. Fakat yakında, çok yakında, hiç kimse tam olarak bilmez ne zaman, İsa bu kefaret işini, yani tapınağın temiz kılınması işini bitirip bu dünyaya dönecek.
Fakat iman yoluyla ve tövbe ederek, kimin bu kefaret işine layık olduğunu öğrenmek için bir araştırma gerekiyor. Bir yargı gerekiyor.
Matta 7:21 “Bana, ‘Ya Rab, ya Rab!’ diye seslenen herkes Göklerin Egemenliği'ne girmeyecek. Ancak göklerdeki Babam'ın isteğini yerine getiren girecektir.”
Bu araştırma, bu yargı, İsa gelmeden önce gerçekleştiriliyor çünkü İsa gelince, ödülü yanındadır. Yargı zaten bitmiş olacak. O yüzden Kefaret Günü’ne yargı günü de denilir.
İsa’nın arabuluculuk işi yakında bitecek ve dünyaya dönecek. Gerçekten tövbe edip iman ediyor muyuz? Yoksa Allah’ın yasasını hâlâ çiğniyor muyuz? Yargı Günü’nde her şey siyah beyaz olacak. Ya İsa’dan yanasınız ya da dünyadan ve Şeytan’dan yansınız. Yarı yarı, hem O hem bu olamaz. Şimdi, merhametin kapısı açıktır. İsa’da bulunan herkes aklanacak ve günahları, Şeytan’ın başına konulacak.
Fakat sahte imanlılar, Yargı Günü’nde sahte olarak açığa vurulacaklardır. Karar sizde. Fakat fırsatı kaçırmayın. Merhamet kapısı sonsuza dek açık olmayacak. İsa tekrar geliyor!