38. ALLAH'IN DEĞİŞMEYEN YASASI
38.allahın_değişmeyen_yasası.pdf |
Vahiy 11:19 Ardından Tanrı'nın gökteki tapınağı açıldı, tapınakta O'nun Antlaşma Sandığı göründü. O anda şimşekler çaktı, uğultular, gök gürlemeleri işitildi. Yer sarsıldı, şiddetli bir dolu fırtınası koptu.
Antlaşma Sandığı, tapınağın neresindedir? Evet, tapınağın En Kutsal Yeri’de. (Slide) Bunu nasıl biliyoruz? Çünkü Kutsal Kitap bize yeryüzündeki tapınağın, gökteki tapınak için bir örnek olduğunu söylüyor.
İbraniler 8:5 Bunlar göktekinin örneği ve gölgesi olan tapınakta hizmet ediyorlar. Nitekim Musa tapınma çadırını kurmak üzereyken Tanrı tarafından şöyle uyarıldı: “Her şeyi sana dağda gösterilen örneğe göre yapmaya dikkat et.”
Peki, Antlaşma Sandığı’nın içinde ne var? Evet, On Emir. İsrailliler Mısır’dan çıktıkları zaman Allah’ın kendisi, On Emir’i verdi ve taş üzerinde kendi parmağıyla yazdı. Gökteki tapınaktaki yasa, özgündür, yerdeki yasa onun birebir kopyasıdır. 1844’te büyük hayal kırıklığına uğrayanlar, tapınak öğretisini inceledikçe onlara yeni ışık geliyordu. İsa’nın şu sözleri, daha önce hiç olmadığı kadar etkiliydiler:
Matta 5:18 Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa'dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak.
Allah’ın yasası karakterini yansıtıyor. Böylece değişemez.
Mezmurlar 119:89 Ya RAB, sözün Göklerde sonsuza dek duruyor.
Mezmurlar 111:7-8 Yaptığı her işte sadık ve adildir, bütün koşulları güvenilirdir; Sonsuza dek sürer, sadakat ve doğrulukla yapılır.
On Emir’in ortasında 4. Emir yer alıyor.
Mısır’dan Çıkış 20:8 “Şabat Günü'nü kutsal sayarak anımsa. 9 Altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın. 10 Ama yedinci gün bana, Tanrın RAB'be Şabat Günü olarak adanmıştır. O gün sen, oğlun, kızın, erkek ve kadın kölen, hayvanların, aranızdaki yabancılar dahil, hiçbir iş yapmayacaksınız. 11 Çünkü ben, RAB yeri göğü, denizi ve bütün canlıları altı günde yarattım, yedinci gün dinlendim. Bu yüzden Şabat Günü'nü kutsadım ve kutsal bir gün olarak belirledim.”
Gökteki tapınak gerçeğini araştıranlar, Allah’ın yasasını bilmeyerek ihlal ettiklerini gördüler. Pişman oldular ve Şabat Günü’nü tutmaya başladılar. Kutsal Yazılar’ı incelediler ve hiçbir yerde, Şabat Günü’nün feshedildiğini bulamadılar. Neden insanlar, Allah’ın kutsadığı günün yerine haftanın ilk gününü kutluyorlardı?
Çok kişi, Gökteki tapınak öğretisine karşı geldi. Yeryüzündeki tapınak gerçekten Gökteki tapınağın örneği olursa kaçınılmaz bir sonuca varmamız lazım: On Emir Allah’ın değişmeyen yasasıdır ve yedinci gün Şabat Günü hâlâ geçerlidir. Bu yüzden insanlar bu hakikatten nefret ediyorlar, ona bütün güçleriyle karşı geliyorlar: Şabat Günü’nü tutmak istemiyorlar. O kadar basit.
İnsanlar, En Kutsal Yer’in açık kapısından parlayan ışığı kabul etmek istemiyorlar ve o kapıyı kapatmaya çalışıyorlar.
Vahiy 3:7-8 “Filadelfya'daki kilisenin meleğine yaz. Kutsal ve gerçek olan, Davut'un anahtarına sahip olan, açtığını kimsenin kapayamadığı, kapadığını kimsenin açamadığı kişi şöyle diyor: 8 ‘Yaptıklarını biliyorum. İşte önüne kimsenin kapayamayacağı açık bir kapı koydum. Gücünün az olduğunu biliyorum; yine de sözüme uydun, adımı yadsımadın.’ ”
İsa’nın hizmet değişikliğiyle yeni bilgi ve yeni görevler ortaya çıktı. Vahiy 14’te bu gerçekleri görüyoruz:
Vahiy 14:6-7 Bundan sonra göğün ortasında uçan başka bir melek gördüm. Yeryüzünde yaşayanlara -her ulusa, her oymağa, her dile, her halka- iletmek üzere sonsuza dek kalıcı olan Müjde'yi getiriyordu. 7 Yüksek sesle şöyle diyordu: “Tanrı'dan korkun! O'nu yüceltin! Çünkü O'nun yargılama saati geldi. Göğü, yeri, denizi, su pınarlarını yaratana tapının!”
Yargılama saati, 1844’te İsa’nın En Kutsal Yer’de son görevini başlattığı zamana işaret ediyor. En Kutsal Yer’in açık kapısıyla Antlaşma Sandığı’nın On Emir’i görünüyor. Ve demin okuduğumuz ayette 4. Emir’den neredeyse aynı kelimelerle gelen bir alıntıyı görüyoruz: Göğü, yeri, denizi, su pınarlarını yaratana tapının. Sonunda, bu mesajı kabul edenler nasıl tarif ediliyorlar?
Vahiy 14:12 Bu da, Tanrı'nın buyruklarını yerine getiren, İsa'ya imanlarını sürdüren kutsalların sabrını gerektirir.
Yargı gününe hazır olmak için insanların Tanrı’nın yasasını tutmaları gerek. Yargı gününde Tanrı’nın yasası, kıstas olacak.
Romalılar 2:12-13 Kutsal Yasa'yı bilmeden günah işleyenler Yasa olmadan da mahvolacaklar. Yasa'yı bilerek günah işleyenlerse Yasa'yla yargılanacaklar. 13 Çünkü Tanrı katında aklanacak olanlar Yasa'yı işitenler değil, yerine getirenlerdir.
Fakat Tanrı’nın buyruklarını yerine getirmek için iman gerekiyor:
İbraniler 11:6 İman olmadan Tanrı'yı hoşnut etmek olanaksızdır. Tanrı'ya yaklaşan, O'nun var olduğuna ve kendisini arayanları ödüllendireceğine iman etmelidir.
Romalılar 14:23 Ama bir yiyecekten kuşkulanan kişi onu yerse yargılanır; çünkü imanla yemiyor. İmana dayanmayan her şey günahtır.
“Tanrı'dan korkun! O'nu yüceltin!” ve “Göğü, yeri, denizi, su pınarlarını yaratana tapının!” çağrılarını yerine getirmek için insanların Tanrı’nın yasasına uymaları gerekiyor.
Vaiz 12:13 Her şey duyuldu, sonuç şu: Tanrı'ya saygı göster, buyruklarını yerine getir, çünkü her insanın görevi budur.
Yasasına itaat olmadan hiçbir ibadet, Tanrı’yı hoşnut edemez.
1. Yuhanna 5:3 Tanrı'yı sevmek O'nun buyruklarını yerine getirmek demektir. O'nun buyrukları da ağır değildir.
Süleyman’ın Özdeyişleri 28:9 Yasaya kulağını tıkayanın duası da iğrençtir.
Tanrı’ya ibadet görevimiz, Yaratıcımız olduğu için dayanır.
Mezmurlar 96:5 Halkların bütün ilahları bir hiçtir, Oysa gökleri yaratan RAB'dir.
Mezmurlar 100:3 Bilin ki RAB Tanrı'dır. Bizi yaratan O'dur, biz de O'nunuz, O'nun halkı, otlağının koyunlarıyız.
Mezmurlar 95:6 Gelin, tapınalım, eğilelim, bizi yaratan RAB'bin önünde diz çökelim.
Vahiy 4:9 Yaratıklar tahtta oturanı, sonsuzluklar boyunca yaşayanı yüceltip ona saygı ve şükran sundukça, yirmi dört ihtiyar tahtta oturanın, sonsuzluklar boyunca yaşayanın önünde yere kapanarak O'na tapınıyorlar. Taçlarını tahtın önüne koyarak şöyle diyorlar: “Rabbimiz ve Tanrımız! Yüceliği, saygıyı, gücü almaya layıksın. Çünkü her şeyi sen yarattın; Hepsi senin isteğinle yaratılıp var oldu.”
Vahiy 14:7’de insanlara, Yaradanı tapınmaları emrediliyor ve üç melek mesajının sonucunda bir group insan Tanrı’nın buyruklarını tutuyor. Buyruklarından biri, Allah’a yaratıcı olarak işaret ediyor:
Mısır’dan Çıkış 20:11 Çünkü ben, RAB yeri göğü, denizi ve bütün canlıları altı günde yarattım, yedinci gün dinlendim. Bu yüzden Şabat Günü'nü kutsadım ve kutsal bir gün olarak belirledim.”
Şabat Günü, Allah’a ibadetin temelidir çünkü Şabat Günü, O’na yaratıcı olarak işaret ediyor.
Şabat Günü, Tanrı ve halkı arasında bir belirtidir:
Hezekiel 20:20 Aramızda bir belirti olsun diye Şabat günlerimi kutsal sayın. O zaman benim Tanrınız RAB olduğumu anlayacaksınız dedim.
Mısır’dan Çıkış 31:17 “Bu, İsrailliler'le benim aramda sürekli bir belirti olacaktır. ‘Çünkü ben, RAB yeri göğü altı günde yarattım, yedinci gün işe son verip dinlendim.’ ”
Şabat Günü, Allah ve halkı arasındaki bir belirti olarak zamanın sonunda, özel bir anlam taşıyacak. Gelecek sefer bunun üzerine dokunacağız.
Bu konuda Kutsal Yazılar’ın ahengini görüyor musunuz? Allah’ın yasasının değişmediğini görüyor musunuz? Şabat Günü’nün bugün de geçerli olduğunu görüyor musunuz? İsa’yı açık kapıdan En Kutsal Yer’e imanla takip ediyor musunuz? İnsanlar bu kapıyı kapatmaya çalışabilir fakat başarısız olacaklar.