EVLİLİK VE AİLE VAAZLARI
Evliliğimiz İyi Gitmiyor (1)
evliliğimiz_i̇yi_gitmiyor_1_.pdf |
Karşımızda oturan boyalı saçlı sarışın bayan ve aşağı yukarı 26 yaşındaydı. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu, durmadan burnunu siliyordu. “Kocam bana çok kötü davranıyor, benden nefret ediyor, ne yapacağımı şaşırdım?” diye sorup duruyordu. Bayan, ona Karen diyelim, Yedinci Gün Adventist olarak yetiştirilmiş. Genç yaşta imanını terk etmiş, imanlı olmayan biri ile evlenmiş. Zamanla Karen’in gençlik hayalleri bozulmuş. Kendini çok kötü hissediyor. Şimdi de kiliseye gelmiş ve fikir istiyor.
Karen yalnız değildir. Böyle durumlarda olan çok bayan gördük. İmanlı ile imanlı olmayan kişiler arasındaki her evlilik kötü mü? Hayır, bunu kastetmiyorum. Bazılarının sağlam evlilikleri vardır. Ama iman konusunda ayrılıkları olan, karışık ve dertli evlilikleri çok gördük. Bu gibi problemli evlilikler aynı inançta olan eşlerin arasında bile görülebiliyor.
Karen bize dert yanarak boşanmak için bahane mi arıyordu? Belki Karen değil ama böyle yapan çoktur. Hem evlilikten kaçmak ve Allah’ın nezdinde masum kalmak isteyenlerin sayısı az değildir. Ne söylüyoruz böyle kişilere? “İmanlı mısınız?” diye soruyoruz. “Evet” diyorlar. “Eşiniz sizi aldattı mı?” diye soruyoruz. “Hayır.” “O zaman ayrılırsanız, Allah’ın katında hâlâ evli olursunuz. Tekrar evlenemiyorsunuz. Çünkü Kutsal Kitap şöyle diyor:
1. Korintliler 7:10-14 Evlilere ise şunu buyuruyorum, daha doğrusu Rab buyuruyor: Kadın kocasından ayrılmasın. 11 Ayrılırsa evlenmesin, ya da kocasıyla barışsın. Erkek de karısını boşamasın. 12 Geri kalanlara Rab değil, ben söylüyorum: Eğer bir kardeşin karısı iman etmemişse ama kendisiyle yaşamaya razıysa, onu boşamasın. 13 Bir kadının kocası iman etmemişse ama kendisiyle yaşamaya razıysa, kadın onu boşamasın. 14 Çünkü iman etmemiş koca karısı aracılığıyla, iman etmemiş kadın da imanlı kocası aracılığıyla kutsanır. Yoksa çocuklarınız murdar olurdu. Ama şimdi kutsaldırlar.
Bu ayetlerde, “iman etmemiş koca, karısı aracılığıyla…kutsanır” ifadesi, iman etmemiş olan eşin kutsal veya Hristiyan olacağı demek değildir. Durum neydi ki Pavlus bunu yazdı? Şüphesiz bazı imanlılar, imanlı olmayanla evli olduğu için Tanrı’nın onları murdar saydığından korkuyorlardı. Pavlus bu ayetlerde, devlet o imanlıyla iman etmemiş olanın evliliğini yasal tanıyorsa Allah’ın da o evliliği tanıdığını söylüyor. Murdar değildir. O yüzden, imanlının ayrılmak istemesine gerek yoktur.
Bunu duyunca bazı insanlar üzülüyor. Neden? Çünkü eşlerinin imansız olduğunu bahane ederek boşanmak istiyorlar. Gerçekte yüreklerinde sevgi kalmamıştır. Ama bu noktada bir sıkıntı var. Tamam, böyle bir davranışı, imanlı olmayandan bekleyebiliriz. İmanlı olmayanların, sevgi kaynağı olan Mesih’e erişimleri yoktur. Fakat imanlı olanın da sevgisinin olmadığını görmek bizi çok üzüyor. İmanlılar eşlerini boşamak istiyorlar. Ayrılırlarsa, İsa’nın söylediği gibi kendilerini hâlâ evli olarak sayıyorlar. Ama yüreklerinde, eski eşlerinin tekrar evlenmelerini istiyor ve bekliyorlar. Neden? Aslında kendileri tekrar evlenmek istiyorlar ama eski eşlerinin suçlu olmasını istiyorlar. O zaman eski eşlerinin dayanamayıp tekrar evlenmelerini bekliyorlar. Öyledir.
Başkaları ise, “Ayrılırsam, hayat boyu bekâr kalacağım. Söz! Yalnız kaçayım bu adamdan. Dayanamıyorum!” Maalesef bu sözü tutanı hiç görmedik. Eşlerini boşadıktan sonra, en geç bir sene içinde tekrar evleniyorlar. Böylece, Allah’ın önünde iki andı bozmuş oluyorlar. Birincisi, orijinal evlilik andını bozdular. İkincisi ise, hayat boyu bekâr kalacaklarıı andını bozdular. Yazık. Bu davranışlar sözde imanlı olandan geliyor.
Peki, kendi eşini bile sevemeyen sevgisiz bir kalpte İsa nerede?
Luka 6:27-28 “Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: Düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin. ”
Tamam. Bu ayetler romantik sevgiden bahsetmiyor, Hristiyan sevgisinden bahsediyor. Ama Hristiyanlar bize gelip , artık eşleriyle yaşayamayacaklarını söylüyorlar. Herkes, kendisini seveni sevebilir. Bir Hristiyan, imanlı olmayanın yapamadığı bir şeyi yapabilir: bu, düşmanlarını sevmektir. Bu olağanüstü bir şeydir. Bu normal değildir. Bunu yapabilmek için Kutsal Ruh aracılığıyla Allah’tan karşılıksız sevginin alınması gerekir.
2. Korintliler 5:18 Bunların hepsi Tanrı'dandır. Tanrı, Mesih aracılığıyla bizi kendisiyle barıştırdı ve bize barıştırma görevini verdi.
Barıştırma görevi kendi evimizde başlıyor. İmanlı, Allah’tan sevgi alarak, eşini sevmeye başlasın. İnsanlar, “Biz geçinemiyoruz” diye şikâyet ederler. Bir gün Ellen White aynen böyle bir mektup bir adamdan aldı. Herhalde koca karısıyla geçinemediği için en azından biri ayrılmak istiyordu. Ellen White, adamın eşine yazdığı bir mektupta şöyle diyor: “Kocandan bir mektup aldım. Yasal olarak bir kocanın karısından veya bir karının kocasından ayrılmasının tek sebebinin zina olduğunu biliyoruz. Mizaçlarınız birbirinizle uyumlu değilse, mizaçlarınızı değiştirmelisiniz. Allah’ı bu onurlandırır, değil mi?” (Adventist Home 345.1).
Bu kolay mı? Kolay demiyorum. Ama
Filipililer 4:13 Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim.
Peki, zor bir evlilikte, imanlı evli kalmak istiyorsa ama imanlı olmayan ayrılmak istiyorsa, imanlının, ne olursa olsun aynı evde kalması gerekiyor mu? Hayır.
1. Korintliler 7:15-16 İman etmeyen ayrılırsa ayrılsın. Kardeş ya da kızkardeş böyle durumlarda özgürdür. Tanrı sizi barış içinde yaşamaya çağırdı. 16 Ey kadın, kocanı kurtarıp kurtaramayacağını nereden biliyorsun? Ey erkek, karını kurtarıp kurtaramayacağını nereden biliyorsun?
İmanlı olmayan ayrılırsa, imanlının yapabileceği şey yok. Ayrılsın. İmanlı tekrar evlenebilir mi? Tartışmalı bir soru ama “özgürdür” ifadesi tekrar evlenebileceğini güçlü bir şekilde ima ediyor.
Peki, kadın hep dövülüyorsa o evde kalması gerekiyor mu? Hayır. Siz sürekli dövülerek Allah’ı onurlandıramazsınız. Rab sizden bunu beklemiyor. Emniyetli bir yerde olun. Fakat hâlâ evlisiniz. Zina etmezse, o sizin kocanızdır. Evlilik, hayat boyunca süren bir antlaşmadır. O yüzden, eşinizi dikkatle seçin!
Peki, iman etmemiş eşi ile evlilikte zorluklar varsa, imanlı ne yapmalı? Genelde, Kutsal Kitap’taki ilkeler, hem her iki tarafın imanlı olduğu evlilikler için, hem de iman konusunda karışık evliliklerde geçerlidir. Birkaç ilkeye bakalım.
Efesliler 5:33 Size gelince, her biriniz karısını kendisi gibi sevsin. Kadın da kocasına saygı göstersin.
Genelde bayanlar kocalarından sevgi istiyor. Genelde kocalar, sevgiden çok saygı istiyorlar. Bunlar çok önemlidir. Bayanlara sesleniyorum bugün. Başka bir gün kocam evlilik konusunda erkeklere hitap edecek.
Kaç kere, David’le ben, bir bayanın uluorta kocasını eleştirdiğini duyduk! Tamam, kocanız bir insandır. Hata yapar. Fakat iyi bir evlilik istiyorsanız, asla ama asla, insanların önünde kocanızı eleştirmeyin. Aksi takdirde başkalarının önünde kocanın saygınlığı düşüyor. Bekleyin. Evde yalnızken ona hatasını anlatabilirsiniz. Fakat anlatırken bile saygılı bir şekilde konuşun. Ona küçük bir çocukmuş gibi davranmayın. O sizin başınızdır. Saygı göstermeniz lazım.
Efesliler 5:23 Çünkü Mesih bedenin kurtarıcısı olarak kilisenin başı olduğu gibi, erkek de kadının başıdır.
“Peki, kocam herkesin önünde yanlış bir şey yapınca ya da söyleyince sessiz mi kalayım?” diye soruyorsunuz. Evet. Bazen sessiz kalırsanız iyi olur. Bazen de sessiz kalmanız gerekmiyor. Ancak herkesin önünde kocanızla nasıl konuştuğunuz son derece önemlidir. Üst seviyede saygı gerek. Hele bizim kültürde! Erkeklerin kamudaki saygınlığı son derece önemli. Nazik bir şekilde, belki soru sorarak başka bir seçim sunabilirsiniz ona. “Canım şöyle bir şey yapsak olur mu?” diye sorabilirsiniz. Kesinlikle askerdeki bir komutanın erlerine yaptığı gibi kocanıza emretmeyin!
Biz, bayanların başka insanların önünde kocalarını küçümsediklerini gördük. “Kocam çok tembel.” “Kocam yeterli para kazanamaz.” “Kocam başarılı değildir. Yaptığı bütün şeyler boşa çıkıyor.” “Kocam kötü araba kullanıyor.” Falan filan. Siz onunla evlendiniz. Aptal mısınız? Kocanızı küçümsemeyin! Kocanız, böyle şeyleri başkalarına söylediğinizi öğrenince haklı olarak kızar. Susun! Hata yapsa, yalnızken nazik bir şekilde ona bir koca olarak güveneceğinizi ve daha iyi işler nasıl yapabileceğini anlatın. Pek çok imanlı kadın ise, kocalarını herkesin önünde küçük düşürürken, kocalarıyla ilişkilerinin neden kötü gittiğini bir türlü anlayamazlar. Fakat sorunun bir parçası budur.
Efesliler 5:22 Ey kadınlar, Rab'be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun.
Bu ayet, kocanız ne söylerse öyle yapmanız gerektiğini söylemiyor. Söyleseydi, şu ayete bakarak hepimiz bütün kilise üyeleri ne derlerse yapmak zorunda olurduk:
Efesliler 5:21 Mesih'e duyduğunuz saygıdan ötürü birbirinize bağımlı olun.
İsa’nın ruhu, bencil değil, alçakgönüllü bir ruhtur. Bu ruhu, bizim de evliliklerimiz dahil bütün ilişkimize getirmemiz lazım. Kilise üyelerine bağımlı olmamız lazım. Onlar da bize çeşitli konularda eğitim verebilir ve kendimizde göremediğimiz noksanlarımızı bize gösterebilir. Kilise üyelerine saygı göstermemiz lazım ve onları kendimizden üstün saymamız lazım.
Filipililer 2:3 Hiçbir şeyi bencil tutkularla ya da boş övünmeyle yapmayın. Her biriniz alçakgönüllülükle öbürünü kendinden üstün saysın.
Bu kavram evliliğinizde de geçerli olsun. Siz kocanızın başı olmaya çalışırken evliliğiniz iyi olacak sanmayın!
Sizinle bir alıntı paylaşmak istiyorum. Tekrar, yazarı Ellen White. Ellen White bir anne, bir eş ve kilise kuruculardan biriydi. Şu sözlerin doğru olup olmadığını siz değerlendirebilirsiniz.
“Karı ve kocanın birbirine doğru saygı ve sevgi beslemeleri lazım. Sinirlendirecek veya rahatsız edecek bir şeyin söylenmemesi veya yapılmaması için ruhları, sözleri ve eylemlerini kontrol etmeliler. Ortak sevgilerini güçlendirmek için ne yapabilirlerse yapsınlar, her biri diğerine özen göstersin.”
“Her ikinize, ‘Rabb’i ara’ diyorum. Sevgiyle ve nezaketle birbirinize görevinizi yapın. Koca çalışkanlık alışkanlıklarını beslesin, ailesi için ekmek parasını sağlamak için elinden gelini yapsın. Bunu yaparak, karısının ona olan saygısını artmasına yol açacak.”
“Kardeşim, sen şu anda takındığın tavrı sürdürürken Allah’ı hoşnut edemezsin. Kocanı affet. O senin kocan. Seven, görevini bilen bir eş olmaya çalışmakla bereketlenmiş olacaksın. Dudaklarından şefkatli sözler dökülsün. Tavrını değiştirebilirsin ve değiştirmen lazım.”
“Her ikinizin birbirinize ters düşmek yerine, birbirinizi özümsemeye çalışmanız lazım. Yumuşak ve nazik yöntemleri kullanmak, hayatlarınızda şaşırtıcı bir fark yaratacak.”
Adventist Evi s. 345.
Evliliğinizde sizi bekleyen güzel sürprizler var. Bunları kaçırmak istemezsiniz.
Karen yalnız değildir. Böyle durumlarda olan çok bayan gördük. İmanlı ile imanlı olmayan kişiler arasındaki her evlilik kötü mü? Hayır, bunu kastetmiyorum. Bazılarının sağlam evlilikleri vardır. Ama iman konusunda ayrılıkları olan, karışık ve dertli evlilikleri çok gördük. Bu gibi problemli evlilikler aynı inançta olan eşlerin arasında bile görülebiliyor.
Karen bize dert yanarak boşanmak için bahane mi arıyordu? Belki Karen değil ama böyle yapan çoktur. Hem evlilikten kaçmak ve Allah’ın nezdinde masum kalmak isteyenlerin sayısı az değildir. Ne söylüyoruz böyle kişilere? “İmanlı mısınız?” diye soruyoruz. “Evet” diyorlar. “Eşiniz sizi aldattı mı?” diye soruyoruz. “Hayır.” “O zaman ayrılırsanız, Allah’ın katında hâlâ evli olursunuz. Tekrar evlenemiyorsunuz. Çünkü Kutsal Kitap şöyle diyor:
1. Korintliler 7:10-14 Evlilere ise şunu buyuruyorum, daha doğrusu Rab buyuruyor: Kadın kocasından ayrılmasın. 11 Ayrılırsa evlenmesin, ya da kocasıyla barışsın. Erkek de karısını boşamasın. 12 Geri kalanlara Rab değil, ben söylüyorum: Eğer bir kardeşin karısı iman etmemişse ama kendisiyle yaşamaya razıysa, onu boşamasın. 13 Bir kadının kocası iman etmemişse ama kendisiyle yaşamaya razıysa, kadın onu boşamasın. 14 Çünkü iman etmemiş koca karısı aracılığıyla, iman etmemiş kadın da imanlı kocası aracılığıyla kutsanır. Yoksa çocuklarınız murdar olurdu. Ama şimdi kutsaldırlar.
Bu ayetlerde, “iman etmemiş koca, karısı aracılığıyla…kutsanır” ifadesi, iman etmemiş olan eşin kutsal veya Hristiyan olacağı demek değildir. Durum neydi ki Pavlus bunu yazdı? Şüphesiz bazı imanlılar, imanlı olmayanla evli olduğu için Tanrı’nın onları murdar saydığından korkuyorlardı. Pavlus bu ayetlerde, devlet o imanlıyla iman etmemiş olanın evliliğini yasal tanıyorsa Allah’ın da o evliliği tanıdığını söylüyor. Murdar değildir. O yüzden, imanlının ayrılmak istemesine gerek yoktur.
Bunu duyunca bazı insanlar üzülüyor. Neden? Çünkü eşlerinin imansız olduğunu bahane ederek boşanmak istiyorlar. Gerçekte yüreklerinde sevgi kalmamıştır. Ama bu noktada bir sıkıntı var. Tamam, böyle bir davranışı, imanlı olmayandan bekleyebiliriz. İmanlı olmayanların, sevgi kaynağı olan Mesih’e erişimleri yoktur. Fakat imanlı olanın da sevgisinin olmadığını görmek bizi çok üzüyor. İmanlılar eşlerini boşamak istiyorlar. Ayrılırlarsa, İsa’nın söylediği gibi kendilerini hâlâ evli olarak sayıyorlar. Ama yüreklerinde, eski eşlerinin tekrar evlenmelerini istiyor ve bekliyorlar. Neden? Aslında kendileri tekrar evlenmek istiyorlar ama eski eşlerinin suçlu olmasını istiyorlar. O zaman eski eşlerinin dayanamayıp tekrar evlenmelerini bekliyorlar. Öyledir.
Başkaları ise, “Ayrılırsam, hayat boyu bekâr kalacağım. Söz! Yalnız kaçayım bu adamdan. Dayanamıyorum!” Maalesef bu sözü tutanı hiç görmedik. Eşlerini boşadıktan sonra, en geç bir sene içinde tekrar evleniyorlar. Böylece, Allah’ın önünde iki andı bozmuş oluyorlar. Birincisi, orijinal evlilik andını bozdular. İkincisi ise, hayat boyu bekâr kalacaklarıı andını bozdular. Yazık. Bu davranışlar sözde imanlı olandan geliyor.
Peki, kendi eşini bile sevemeyen sevgisiz bir kalpte İsa nerede?
Luka 6:27-28 “Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: Düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin. ”
Tamam. Bu ayetler romantik sevgiden bahsetmiyor, Hristiyan sevgisinden bahsediyor. Ama Hristiyanlar bize gelip , artık eşleriyle yaşayamayacaklarını söylüyorlar. Herkes, kendisini seveni sevebilir. Bir Hristiyan, imanlı olmayanın yapamadığı bir şeyi yapabilir: bu, düşmanlarını sevmektir. Bu olağanüstü bir şeydir. Bu normal değildir. Bunu yapabilmek için Kutsal Ruh aracılığıyla Allah’tan karşılıksız sevginin alınması gerekir.
2. Korintliler 5:18 Bunların hepsi Tanrı'dandır. Tanrı, Mesih aracılığıyla bizi kendisiyle barıştırdı ve bize barıştırma görevini verdi.
Barıştırma görevi kendi evimizde başlıyor. İmanlı, Allah’tan sevgi alarak, eşini sevmeye başlasın. İnsanlar, “Biz geçinemiyoruz” diye şikâyet ederler. Bir gün Ellen White aynen böyle bir mektup bir adamdan aldı. Herhalde koca karısıyla geçinemediği için en azından biri ayrılmak istiyordu. Ellen White, adamın eşine yazdığı bir mektupta şöyle diyor: “Kocandan bir mektup aldım. Yasal olarak bir kocanın karısından veya bir karının kocasından ayrılmasının tek sebebinin zina olduğunu biliyoruz. Mizaçlarınız birbirinizle uyumlu değilse, mizaçlarınızı değiştirmelisiniz. Allah’ı bu onurlandırır, değil mi?” (Adventist Home 345.1).
Bu kolay mı? Kolay demiyorum. Ama
Filipililer 4:13 Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim.
Peki, zor bir evlilikte, imanlı evli kalmak istiyorsa ama imanlı olmayan ayrılmak istiyorsa, imanlının, ne olursa olsun aynı evde kalması gerekiyor mu? Hayır.
1. Korintliler 7:15-16 İman etmeyen ayrılırsa ayrılsın. Kardeş ya da kızkardeş böyle durumlarda özgürdür. Tanrı sizi barış içinde yaşamaya çağırdı. 16 Ey kadın, kocanı kurtarıp kurtaramayacağını nereden biliyorsun? Ey erkek, karını kurtarıp kurtaramayacağını nereden biliyorsun?
İmanlı olmayan ayrılırsa, imanlının yapabileceği şey yok. Ayrılsın. İmanlı tekrar evlenebilir mi? Tartışmalı bir soru ama “özgürdür” ifadesi tekrar evlenebileceğini güçlü bir şekilde ima ediyor.
Peki, kadın hep dövülüyorsa o evde kalması gerekiyor mu? Hayır. Siz sürekli dövülerek Allah’ı onurlandıramazsınız. Rab sizden bunu beklemiyor. Emniyetli bir yerde olun. Fakat hâlâ evlisiniz. Zina etmezse, o sizin kocanızdır. Evlilik, hayat boyunca süren bir antlaşmadır. O yüzden, eşinizi dikkatle seçin!
Peki, iman etmemiş eşi ile evlilikte zorluklar varsa, imanlı ne yapmalı? Genelde, Kutsal Kitap’taki ilkeler, hem her iki tarafın imanlı olduğu evlilikler için, hem de iman konusunda karışık evliliklerde geçerlidir. Birkaç ilkeye bakalım.
Efesliler 5:33 Size gelince, her biriniz karısını kendisi gibi sevsin. Kadın da kocasına saygı göstersin.
Genelde bayanlar kocalarından sevgi istiyor. Genelde kocalar, sevgiden çok saygı istiyorlar. Bunlar çok önemlidir. Bayanlara sesleniyorum bugün. Başka bir gün kocam evlilik konusunda erkeklere hitap edecek.
Kaç kere, David’le ben, bir bayanın uluorta kocasını eleştirdiğini duyduk! Tamam, kocanız bir insandır. Hata yapar. Fakat iyi bir evlilik istiyorsanız, asla ama asla, insanların önünde kocanızı eleştirmeyin. Aksi takdirde başkalarının önünde kocanın saygınlığı düşüyor. Bekleyin. Evde yalnızken ona hatasını anlatabilirsiniz. Fakat anlatırken bile saygılı bir şekilde konuşun. Ona küçük bir çocukmuş gibi davranmayın. O sizin başınızdır. Saygı göstermeniz lazım.
Efesliler 5:23 Çünkü Mesih bedenin kurtarıcısı olarak kilisenin başı olduğu gibi, erkek de kadının başıdır.
“Peki, kocam herkesin önünde yanlış bir şey yapınca ya da söyleyince sessiz mi kalayım?” diye soruyorsunuz. Evet. Bazen sessiz kalırsanız iyi olur. Bazen de sessiz kalmanız gerekmiyor. Ancak herkesin önünde kocanızla nasıl konuştuğunuz son derece önemlidir. Üst seviyede saygı gerek. Hele bizim kültürde! Erkeklerin kamudaki saygınlığı son derece önemli. Nazik bir şekilde, belki soru sorarak başka bir seçim sunabilirsiniz ona. “Canım şöyle bir şey yapsak olur mu?” diye sorabilirsiniz. Kesinlikle askerdeki bir komutanın erlerine yaptığı gibi kocanıza emretmeyin!
Biz, bayanların başka insanların önünde kocalarını küçümsediklerini gördük. “Kocam çok tembel.” “Kocam yeterli para kazanamaz.” “Kocam başarılı değildir. Yaptığı bütün şeyler boşa çıkıyor.” “Kocam kötü araba kullanıyor.” Falan filan. Siz onunla evlendiniz. Aptal mısınız? Kocanızı küçümsemeyin! Kocanız, böyle şeyleri başkalarına söylediğinizi öğrenince haklı olarak kızar. Susun! Hata yapsa, yalnızken nazik bir şekilde ona bir koca olarak güveneceğinizi ve daha iyi işler nasıl yapabileceğini anlatın. Pek çok imanlı kadın ise, kocalarını herkesin önünde küçük düşürürken, kocalarıyla ilişkilerinin neden kötü gittiğini bir türlü anlayamazlar. Fakat sorunun bir parçası budur.
Efesliler 5:22 Ey kadınlar, Rab'be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun.
Bu ayet, kocanız ne söylerse öyle yapmanız gerektiğini söylemiyor. Söyleseydi, şu ayete bakarak hepimiz bütün kilise üyeleri ne derlerse yapmak zorunda olurduk:
Efesliler 5:21 Mesih'e duyduğunuz saygıdan ötürü birbirinize bağımlı olun.
İsa’nın ruhu, bencil değil, alçakgönüllü bir ruhtur. Bu ruhu, bizim de evliliklerimiz dahil bütün ilişkimize getirmemiz lazım. Kilise üyelerine bağımlı olmamız lazım. Onlar da bize çeşitli konularda eğitim verebilir ve kendimizde göremediğimiz noksanlarımızı bize gösterebilir. Kilise üyelerine saygı göstermemiz lazım ve onları kendimizden üstün saymamız lazım.
Filipililer 2:3 Hiçbir şeyi bencil tutkularla ya da boş övünmeyle yapmayın. Her biriniz alçakgönüllülükle öbürünü kendinden üstün saysın.
Bu kavram evliliğinizde de geçerli olsun. Siz kocanızın başı olmaya çalışırken evliliğiniz iyi olacak sanmayın!
Sizinle bir alıntı paylaşmak istiyorum. Tekrar, yazarı Ellen White. Ellen White bir anne, bir eş ve kilise kuruculardan biriydi. Şu sözlerin doğru olup olmadığını siz değerlendirebilirsiniz.
“Karı ve kocanın birbirine doğru saygı ve sevgi beslemeleri lazım. Sinirlendirecek veya rahatsız edecek bir şeyin söylenmemesi veya yapılmaması için ruhları, sözleri ve eylemlerini kontrol etmeliler. Ortak sevgilerini güçlendirmek için ne yapabilirlerse yapsınlar, her biri diğerine özen göstersin.”
“Her ikinize, ‘Rabb’i ara’ diyorum. Sevgiyle ve nezaketle birbirinize görevinizi yapın. Koca çalışkanlık alışkanlıklarını beslesin, ailesi için ekmek parasını sağlamak için elinden gelini yapsın. Bunu yaparak, karısının ona olan saygısını artmasına yol açacak.”
“Kardeşim, sen şu anda takındığın tavrı sürdürürken Allah’ı hoşnut edemezsin. Kocanı affet. O senin kocan. Seven, görevini bilen bir eş olmaya çalışmakla bereketlenmiş olacaksın. Dudaklarından şefkatli sözler dökülsün. Tavrını değiştirebilirsin ve değiştirmen lazım.”
“Her ikinizin birbirinize ters düşmek yerine, birbirinizi özümsemeye çalışmanız lazım. Yumuşak ve nazik yöntemleri kullanmak, hayatlarınızda şaşırtıcı bir fark yaratacak.”
Adventist Evi s. 345.
Evliliğinizde sizi bekleyen güzel sürprizler var. Bunları kaçırmak istemezsiniz.