sizin_i̇çin_tanrının_amacı.pdf | |
File Size: | 78 kb |
File Type: |
Hayatınızın anlamı nedir? Hayatınızın amacı ve anlamı kendinizi mutlu etmek midir? Siz, her gününüzü, bu gezegende, kendinizi eğlendirmek için satın alacak yeni bir şey arayarak mı geçiriyorsunuz? Belki siz mutluluğu, telefonunuzda filmler, komik ve tuhaf şeyler izleyerek buluyorsunuz. Hayatınızın hedefi eğlenmek midir? Yeni bir ayakkabı veya bir elbise satın almak için mi para istiyorsunuz? Yaşamınızın amacı, moda şeyleri satın alarak keyiflenmek midir?
Allah’ın, hayatınızla ilgili bakış açısı nedir? Sizi neden yarattı? Tanrı, zamanınızı nasıl geçirmenizi istiyor?
Farz edin ki, 3500 sene önce, Mısır’da bir Yahudi köleydiniz. O zaman hayatınızın amacı ne olurdu? Pek seçiminiz yok, siz kölesiniz. Mısır’daki efendiler ne derlerse onu yaparsınız.
Ancak Allah Musa’yı gönderir ve azad edilirsiniz. Birdenbire özgürsünüz. Esasında şimdi tek bir efendiniz var: Tanrı. O ne yapmanızı istiyor? Nasıl yaşamanızı istiyor? Hayatınıza ne amaç veriyor? Allah, İsrail’e On Buyruğu vermeden hemen önce bu soruları yanıtladı.
Tanrı dediki:
Mısır’dan Çıkış 19:5-6 5 “Şimdi sözümü dikkatle dinler, antlaşmama uyarsanız, bütün uluslar içinde öz halkım olursunuz. Çünkü yeryüzünün tümü benimdir. 6 Siz benim için kâhinler krallığı, kutsal ulus olacaksınız. İsrailliler'e böyle söyleyeceksin.”
Şimdi siz, gerçek Tanrı’nın bilgisini dünyanın tüm uluslarına götürmek için seçildiniz. Bu şekilde siz ve diğer İsrailliler kahin krallığı, yani rahip krallığı oluyorsunuz. Allah kutsaldır; O’nu temsil etmek için sizin de kutsal olmanız gerekiyor.
Tanrı sizi kölelikten alıp size nasıl yaşamanız gerektiği hakkında ayrıntılı talimatlar verdi. Nasıl giyineceğinizi, nasıl yiyeceğinizi, nasıl temizlik yapacağınızı, çadırınızı nereye kuracağınızı söyledi. Size yasalar verip, nasıl yargılacağınızı söyledi. İbadetin bütün şekillerini kurup size tapınağın tam organizasyonunu gösterdi. Tanrı’nın talimatlarını izleyerek kutsallık konusunda yönledirilecektiniz. Tanrı size sağlık, zenginlik ve bilgelik vermeyi vaat etti. İnsanlar başka ülkelerden sizi ziyaret ederek gerçeği göreceklerdi. Hayatınızın amacı: insanları Mesih’in ilk gelişi için hazırlanmalarına davet etmekti.
Sizin yaşamanızın amacı yüksek ve asildir. Hayatınızın amacı kendinizden ötededir. Hayatınız başkalarına ulaşır. Özverili sevgi ilkesi Tanrı’nın krallığının ilkesidir. Allah’ın karakteri bu. Siz de böyle bir karakteri oluşturabilirsiniz. Tanrı size, başkalarına bir bereket kaynağı olma amacını vererek, Tanrı’nın karakterine benzeyen bir karakter oluşturma fırsatı verdi. Bu hayatın gayesi de budur.
Allah size bir ölçek zenginlik verdi. Onu nasıl kullanacaksınız? Tanrı’nın size verdiği bu zenginlik ne için? Kendinizi mutlu etmek ve eğlenmek için mi?
Tanrı’nın kadim İsrail için amacı Kral Süleyman’nın döneminde kısmen gerçekleşti.
1. Krallar 10:1-13 Saba Kraliçesi, RAB'bin adından ötürü Süleyman'ın artan ününü duyunca, onu çetin sorularla sınamaya geldi. 2 Çeşitli baharat, çok miktarda altın ve değerli taşlarla yüklü büyük bir kervan eşliğinde Yeruşalim'e gelen kraliçe, aklından geçen her şeyi Süleyman'la konuştu. 3 Süleyman onun bütün sorularına karşılık verdi. Kralın ona yanıt bulmakta güçlük çektiği hiçbir konu olmadı. 4 Süleyman'ın bilgeliğini, yaptırdığı sarayı, sofrasının zenginliğini, görevlilerinin oturup kalkışını, hizmetkârlarının özel giysileriyle yaptığı hizmeti, sakilerini ve RAB'bin Tapınağı'nda sunduğu yakmalık sunuları gören Saba Kraliçesi hayranlık içinde kaldı. 5 6 Krala, “Ülkemdeyken yaptıklarınla ve bilgeliğinle ilgili duyduklarım doğruymuş” dedi, 7 “Ama gelip kendi gözlerimle görünceye dek inanmamıştım. Bunların yarısı bile bana anlatılmadı. Bilgeliğin de, zenginliğin de duyduklarımdan kat kat fazla. 8 Ne mutlu adamlarına! Ne mutlu sana hizmet eden görevlilere! Çünkü sürekli bilgeliğine tanık oluyorlar. 9 Senden hoşnut kalan, seni İsrail tahtına oturtan Tanrın RAB'be övgüler olsun! RAB İsrail'e sonsuz sevgi duyduğundan, adaleti ve doğruluğu sağlaman için seni kral yaptı.” 10 Saba Kraliçesi krala 120 talant altın, çok büyük miktarda baharat ve değerli taşlar armağan etti. Krala o kadar baharat armağan etti ki, bir daha bu kadar çok baharat görülmedi. 11Bu arada Hiram'ın gemileri Ofir'den altın ve büyük miktarda almug kerestesiyle değerli taşlar getirdiler. 12 Kral, RAB'bin Tapınağı'yla sarayın tırabzanlarını, çalgıcıların lirleriyle çenklerini bu almug kerestesinden yaptırdı. Bugüne dek o kadar almug ağacı ne gelmiş, ne de görülmüştür. 13Kral Süleyman Saba Kraliçesi'nin her isteğini, her dileğini yerine getirdi. Ayrıca ona gönülden kopan birçok armağan verdi. Bundan sonra kraliçe adamlarıyla birlikte oradan ayrılıp kendi ülkesine döndü.
Saba Kraliçesi, Kral Süleyman’ın parasını gördü ama bu o kadar etkileyici değildi. Kraliçenin de parası vardı. Kraliçeydi ve bol bol altını vardı. Süleyman’ın krallığının bilgeliği, adaleti ve doğruluğu onu etkiledi. Gerçek Tanrı’yı tanıdı.
Şimdi bakınız: Kral Süleyman pek çok yabancı eş aldı. Bu hanımlar, Süleyman’ı doğruluk standardını kademe kademe düşürmeye alıştırdılar. Bu kadınların, ilk önce küçük sonra da daha büyük konularda Süleyman’ı imanında taviz vermesine ikna ettiklerini görebiliriz. Öyleki Süleyman, karılarına putlar ve ilahlarına tapınaklar yapma izni verir. Sonunda Süleyman karılarına katılır ve putperest olur. Süleyman’da ne büyük bir değişiklik oldu! Süleyman Rabb’i yücelten, daima ona şükreden imanlı, iyi bir kraldan bir putpereste nasıl dönüştü?
Değişiklik, bir gün içinde olmadı. Yavaş, çok yavaş Şeytan Süleyman’ı etkiledi. İlk olarak küçük konularda taviz geldi. İmanın önce küçük bir konusunda, sonra daha büyük bir konuda taviz verildi. Nihayet ruhsal algılar körleşip imanından ayrılındı ama bütün bunların farkında bile değildi Süleyman.
Süleyman’ın gittikçe daha dünyasal olduğunu gördükçe, siz de Allah’ın ulusa verdiği talimatların artık o kadar da önemli olmadığını düşünmeye başlarsınız. İlk önce giysi konusunda taviz verirsiniz. Ondan sonra yiyecek içecek konusunda Tanrı’nın talimatlarını ihmal edersiniz. O zaman Tanrı’nın verdiği kaynakları bencil eğlencelerin üzerine harcamaya başlarsınız. Yakında Allah’ın hayatınız için gayesini unutursunuz. Tanrı’nın talimatlarını okumayı ihmal edersiniz. Dua için de vaktiniz yoktur artık.
Yakında ibadetin kendisi size önemsiz gelir, gitmezsiniz. Yavaş yavaş Şeytan sizi yakalamış olur fakat bilmezsiniz. Hayatınız, kendinizi eğlendirme ve kendi keyfiniz için para kazanma rutini haline gelir. Bu dünyanın şeyleri Allah’a olan sevginizin yerini alır. Mesih gelip Kendisine bağlı bir hayattan bahsedince, bu sizi ilgilendirmez. Size saçmalık gelir. Ne de olsa eğleniyorsunuz.
Sonra, İsa sizin başınıza ve ülkenin başına ne geleceğini açıklamak için bir benzetme anlatır.
Matta 21:33 33”Bir benzetme daha dinleyin: Toprak sahibi bir adam, bağ dikti, çevresini çitle çevirdi, üzüm sıkma çukuru kazdı, bir de bekçi kulesi yaptı. Sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıktı.”
Siz bağın İsrael’i temsil ettiğini anlardınız çünkü Eski Ahit’te Yeşaya kitapçığında şöyle okuyoruz:
Yeşaya 5:7 7 Her Şeye Egemen RAB'bin bağı İsrail halkı, Hoşlandığı fidan da Yahuda halkıdır.
O yüzden, İsa bağdan bahsettiği zaman İsrail’den bahsettiğini anlarsınız. Kule Tanrı’nın İsrail’de yaptırdığı tapınağı temsil eder. Devam edelim:
Matta 21:34-45 34 Bağbozumu yaklaşınca, üründen kendisine düşeni almaları için kölelerini bağcılara yolladı. 35 Bağcılar adamın kölelerini yakaladı, birini dövdü, birini öldürdü, ötekini de taşladı. 36 Bağ sahibi bu kez ilkinden daha çok sayıda köle yolladı. Bağcılar bunlara da aynı şeyi yaptılar. 37 Sonunda bağ sahibi, ‘Oğlumu sayarlar’ diyerek bağcılara onu yolladı. 38 “Ama bağcılar adamın oğlunu görünce birbirlerine, ‘Mirasçı bu; gelin, onu öldürüp mirasına konalım’ dediler. 39 Böylece onu yakaladılar, bağdan atıp öldürdüler. 40 Bu durumda bağın sahibi geldiği zaman bağcılara ne yapacak?” 41 İsa'ya şu karşılığı verdiler: “Bu korkunç adamları korkunç bir şekilde yok edecek; bağı da, ürününü kendisine zamanında verecek olan başka bağcılara kiralayacak.” 42İsa onlara şunu sordu: “Kutsal Yazılar'da şu sözleri hiç okumadınız mı? ‘Yapıcıların reddettiği taş, İşte köşenin baş taşı oldu. Rab'bin işidir bu, Gözümüzde harika bir iş!’ 43 “Bu nedenle size şunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği sizden alınacak ve bunun ürünlerini yetiştiren bir ulusa verilecek. 44 “Bu taşın üzerine düşen, paramparça olacak; taş da kimin üzerine düşerse, onu ezip toz edecek.” 45 Başkâhinler ve Ferisiler, İsa'nın anlattığı benzetmeleri duyunca bunları kendileri için söylediğini anladılar.
İsa, Tanrı’nın krallığı Yahudilerden alınıp başkalarına verileceğini söyledi. Bu, Yahudilerin kurtulamayacağı anlamına mı gelir? Kesinlikle hayır! Pavlus ve elçiler Yahudiydiler. Ancak Allah, Mesih’in ikinci gelişini ilan etme görevini ve ayrıcılığını başkalarına verdi. Bu sorumluluğu kime verdi? İsa Mesih’e Rab ve Kurtarıcı olarak iman edenlere verdi.
1. Petrus 2:9-10 9 Ama siz seçilmiş soy, Kral'ın kâhinleri, kutsal ulus, Tanrı'nın öz halkısınız. Sizi karanlıktan şaşılası ışığına çağıran Tanrı'nın erdemlerini duyurmak için seçildiniz. 10 Bir zamanlar halk değildiniz, ama şimdi Tanrı'nın halkısınız. Bir zamanlar merhamete erişmemiştiniz, şimdiyse merhamete eriştiniz.
Şimdi Yahudi olmayanlar Tanrı’nın halkı olabilir. Yahudilerin yapamadıklarını tamamlayacaklar. Bu yeni grup Mesih’e inananlardan ve Mesih’in gücü aracılığıyla değiştirilmiş olanlardan ibaret. Eğlence, moda, kibir ve sosyal itibar için yaşamıyorlar. Mesih’i başkalarıyla paylaşmak için yaşıyorlar.
Kutsal Kitap bize nasıl giyineceğimizi, nasıl yiyeceğimizi, hayatta uymamız gereken yasaları ve gerçek ibadete dair talimatları anlattır. Hayatımızın bir hedefi var: İsa’yı dünyaya temsil etmek ve O’nun ikinci gelişi için insanların hazırlık yapmalarına davet etmek. Bu, kutsal bir iştir. Kutsal ulus olmalıyız. Ayet öyle söylüyor.
İbaniler 12:14 14 Herkesle barış içinde yaşamaya, kutsal olmaya gayret edin. Kutsallığa sahip olmadan kimse Rab'bi göremeyecek.
Hayatınızda yüksek çağrınız ve amacınız var. Allah sizi kutsallığa çağrıyor. Tanrı’nın seçilmiş halkının bir parçası olmak ister misiniz? Kutsal ulusun bir parçası olmak ister misiniz? Asırların krizi süresinde Tanrı için yaşamak ister misiniz? Karar verme zamanı şimdi!
Allah’ın, hayatınızla ilgili bakış açısı nedir? Sizi neden yarattı? Tanrı, zamanınızı nasıl geçirmenizi istiyor?
Farz edin ki, 3500 sene önce, Mısır’da bir Yahudi köleydiniz. O zaman hayatınızın amacı ne olurdu? Pek seçiminiz yok, siz kölesiniz. Mısır’daki efendiler ne derlerse onu yaparsınız.
Ancak Allah Musa’yı gönderir ve azad edilirsiniz. Birdenbire özgürsünüz. Esasında şimdi tek bir efendiniz var: Tanrı. O ne yapmanızı istiyor? Nasıl yaşamanızı istiyor? Hayatınıza ne amaç veriyor? Allah, İsrail’e On Buyruğu vermeden hemen önce bu soruları yanıtladı.
Tanrı dediki:
Mısır’dan Çıkış 19:5-6 5 “Şimdi sözümü dikkatle dinler, antlaşmama uyarsanız, bütün uluslar içinde öz halkım olursunuz. Çünkü yeryüzünün tümü benimdir. 6 Siz benim için kâhinler krallığı, kutsal ulus olacaksınız. İsrailliler'e böyle söyleyeceksin.”
Şimdi siz, gerçek Tanrı’nın bilgisini dünyanın tüm uluslarına götürmek için seçildiniz. Bu şekilde siz ve diğer İsrailliler kahin krallığı, yani rahip krallığı oluyorsunuz. Allah kutsaldır; O’nu temsil etmek için sizin de kutsal olmanız gerekiyor.
Tanrı sizi kölelikten alıp size nasıl yaşamanız gerektiği hakkında ayrıntılı talimatlar verdi. Nasıl giyineceğinizi, nasıl yiyeceğinizi, nasıl temizlik yapacağınızı, çadırınızı nereye kuracağınızı söyledi. Size yasalar verip, nasıl yargılacağınızı söyledi. İbadetin bütün şekillerini kurup size tapınağın tam organizasyonunu gösterdi. Tanrı’nın talimatlarını izleyerek kutsallık konusunda yönledirilecektiniz. Tanrı size sağlık, zenginlik ve bilgelik vermeyi vaat etti. İnsanlar başka ülkelerden sizi ziyaret ederek gerçeği göreceklerdi. Hayatınızın amacı: insanları Mesih’in ilk gelişi için hazırlanmalarına davet etmekti.
Sizin yaşamanızın amacı yüksek ve asildir. Hayatınızın amacı kendinizden ötededir. Hayatınız başkalarına ulaşır. Özverili sevgi ilkesi Tanrı’nın krallığının ilkesidir. Allah’ın karakteri bu. Siz de böyle bir karakteri oluşturabilirsiniz. Tanrı size, başkalarına bir bereket kaynağı olma amacını vererek, Tanrı’nın karakterine benzeyen bir karakter oluşturma fırsatı verdi. Bu hayatın gayesi de budur.
Allah size bir ölçek zenginlik verdi. Onu nasıl kullanacaksınız? Tanrı’nın size verdiği bu zenginlik ne için? Kendinizi mutlu etmek ve eğlenmek için mi?
Tanrı’nın kadim İsrail için amacı Kral Süleyman’nın döneminde kısmen gerçekleşti.
1. Krallar 10:1-13 Saba Kraliçesi, RAB'bin adından ötürü Süleyman'ın artan ününü duyunca, onu çetin sorularla sınamaya geldi. 2 Çeşitli baharat, çok miktarda altın ve değerli taşlarla yüklü büyük bir kervan eşliğinde Yeruşalim'e gelen kraliçe, aklından geçen her şeyi Süleyman'la konuştu. 3 Süleyman onun bütün sorularına karşılık verdi. Kralın ona yanıt bulmakta güçlük çektiği hiçbir konu olmadı. 4 Süleyman'ın bilgeliğini, yaptırdığı sarayı, sofrasının zenginliğini, görevlilerinin oturup kalkışını, hizmetkârlarının özel giysileriyle yaptığı hizmeti, sakilerini ve RAB'bin Tapınağı'nda sunduğu yakmalık sunuları gören Saba Kraliçesi hayranlık içinde kaldı. 5 6 Krala, “Ülkemdeyken yaptıklarınla ve bilgeliğinle ilgili duyduklarım doğruymuş” dedi, 7 “Ama gelip kendi gözlerimle görünceye dek inanmamıştım. Bunların yarısı bile bana anlatılmadı. Bilgeliğin de, zenginliğin de duyduklarımdan kat kat fazla. 8 Ne mutlu adamlarına! Ne mutlu sana hizmet eden görevlilere! Çünkü sürekli bilgeliğine tanık oluyorlar. 9 Senden hoşnut kalan, seni İsrail tahtına oturtan Tanrın RAB'be övgüler olsun! RAB İsrail'e sonsuz sevgi duyduğundan, adaleti ve doğruluğu sağlaman için seni kral yaptı.” 10 Saba Kraliçesi krala 120 talant altın, çok büyük miktarda baharat ve değerli taşlar armağan etti. Krala o kadar baharat armağan etti ki, bir daha bu kadar çok baharat görülmedi. 11Bu arada Hiram'ın gemileri Ofir'den altın ve büyük miktarda almug kerestesiyle değerli taşlar getirdiler. 12 Kral, RAB'bin Tapınağı'yla sarayın tırabzanlarını, çalgıcıların lirleriyle çenklerini bu almug kerestesinden yaptırdı. Bugüne dek o kadar almug ağacı ne gelmiş, ne de görülmüştür. 13Kral Süleyman Saba Kraliçesi'nin her isteğini, her dileğini yerine getirdi. Ayrıca ona gönülden kopan birçok armağan verdi. Bundan sonra kraliçe adamlarıyla birlikte oradan ayrılıp kendi ülkesine döndü.
Saba Kraliçesi, Kral Süleyman’ın parasını gördü ama bu o kadar etkileyici değildi. Kraliçenin de parası vardı. Kraliçeydi ve bol bol altını vardı. Süleyman’ın krallığının bilgeliği, adaleti ve doğruluğu onu etkiledi. Gerçek Tanrı’yı tanıdı.
Şimdi bakınız: Kral Süleyman pek çok yabancı eş aldı. Bu hanımlar, Süleyman’ı doğruluk standardını kademe kademe düşürmeye alıştırdılar. Bu kadınların, ilk önce küçük sonra da daha büyük konularda Süleyman’ı imanında taviz vermesine ikna ettiklerini görebiliriz. Öyleki Süleyman, karılarına putlar ve ilahlarına tapınaklar yapma izni verir. Sonunda Süleyman karılarına katılır ve putperest olur. Süleyman’da ne büyük bir değişiklik oldu! Süleyman Rabb’i yücelten, daima ona şükreden imanlı, iyi bir kraldan bir putpereste nasıl dönüştü?
Değişiklik, bir gün içinde olmadı. Yavaş, çok yavaş Şeytan Süleyman’ı etkiledi. İlk olarak küçük konularda taviz geldi. İmanın önce küçük bir konusunda, sonra daha büyük bir konuda taviz verildi. Nihayet ruhsal algılar körleşip imanından ayrılındı ama bütün bunların farkında bile değildi Süleyman.
Süleyman’ın gittikçe daha dünyasal olduğunu gördükçe, siz de Allah’ın ulusa verdiği talimatların artık o kadar da önemli olmadığını düşünmeye başlarsınız. İlk önce giysi konusunda taviz verirsiniz. Ondan sonra yiyecek içecek konusunda Tanrı’nın talimatlarını ihmal edersiniz. O zaman Tanrı’nın verdiği kaynakları bencil eğlencelerin üzerine harcamaya başlarsınız. Yakında Allah’ın hayatınız için gayesini unutursunuz. Tanrı’nın talimatlarını okumayı ihmal edersiniz. Dua için de vaktiniz yoktur artık.
Yakında ibadetin kendisi size önemsiz gelir, gitmezsiniz. Yavaş yavaş Şeytan sizi yakalamış olur fakat bilmezsiniz. Hayatınız, kendinizi eğlendirme ve kendi keyfiniz için para kazanma rutini haline gelir. Bu dünyanın şeyleri Allah’a olan sevginizin yerini alır. Mesih gelip Kendisine bağlı bir hayattan bahsedince, bu sizi ilgilendirmez. Size saçmalık gelir. Ne de olsa eğleniyorsunuz.
Sonra, İsa sizin başınıza ve ülkenin başına ne geleceğini açıklamak için bir benzetme anlatır.
Matta 21:33 33”Bir benzetme daha dinleyin: Toprak sahibi bir adam, bağ dikti, çevresini çitle çevirdi, üzüm sıkma çukuru kazdı, bir de bekçi kulesi yaptı. Sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıktı.”
Siz bağın İsrael’i temsil ettiğini anlardınız çünkü Eski Ahit’te Yeşaya kitapçığında şöyle okuyoruz:
Yeşaya 5:7 7 Her Şeye Egemen RAB'bin bağı İsrail halkı, Hoşlandığı fidan da Yahuda halkıdır.
O yüzden, İsa bağdan bahsettiği zaman İsrail’den bahsettiğini anlarsınız. Kule Tanrı’nın İsrail’de yaptırdığı tapınağı temsil eder. Devam edelim:
Matta 21:34-45 34 Bağbozumu yaklaşınca, üründen kendisine düşeni almaları için kölelerini bağcılara yolladı. 35 Bağcılar adamın kölelerini yakaladı, birini dövdü, birini öldürdü, ötekini de taşladı. 36 Bağ sahibi bu kez ilkinden daha çok sayıda köle yolladı. Bağcılar bunlara da aynı şeyi yaptılar. 37 Sonunda bağ sahibi, ‘Oğlumu sayarlar’ diyerek bağcılara onu yolladı. 38 “Ama bağcılar adamın oğlunu görünce birbirlerine, ‘Mirasçı bu; gelin, onu öldürüp mirasına konalım’ dediler. 39 Böylece onu yakaladılar, bağdan atıp öldürdüler. 40 Bu durumda bağın sahibi geldiği zaman bağcılara ne yapacak?” 41 İsa'ya şu karşılığı verdiler: “Bu korkunç adamları korkunç bir şekilde yok edecek; bağı da, ürününü kendisine zamanında verecek olan başka bağcılara kiralayacak.” 42İsa onlara şunu sordu: “Kutsal Yazılar'da şu sözleri hiç okumadınız mı? ‘Yapıcıların reddettiği taş, İşte köşenin baş taşı oldu. Rab'bin işidir bu, Gözümüzde harika bir iş!’ 43 “Bu nedenle size şunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği sizden alınacak ve bunun ürünlerini yetiştiren bir ulusa verilecek. 44 “Bu taşın üzerine düşen, paramparça olacak; taş da kimin üzerine düşerse, onu ezip toz edecek.” 45 Başkâhinler ve Ferisiler, İsa'nın anlattığı benzetmeleri duyunca bunları kendileri için söylediğini anladılar.
İsa, Tanrı’nın krallığı Yahudilerden alınıp başkalarına verileceğini söyledi. Bu, Yahudilerin kurtulamayacağı anlamına mı gelir? Kesinlikle hayır! Pavlus ve elçiler Yahudiydiler. Ancak Allah, Mesih’in ikinci gelişini ilan etme görevini ve ayrıcılığını başkalarına verdi. Bu sorumluluğu kime verdi? İsa Mesih’e Rab ve Kurtarıcı olarak iman edenlere verdi.
1. Petrus 2:9-10 9 Ama siz seçilmiş soy, Kral'ın kâhinleri, kutsal ulus, Tanrı'nın öz halkısınız. Sizi karanlıktan şaşılası ışığına çağıran Tanrı'nın erdemlerini duyurmak için seçildiniz. 10 Bir zamanlar halk değildiniz, ama şimdi Tanrı'nın halkısınız. Bir zamanlar merhamete erişmemiştiniz, şimdiyse merhamete eriştiniz.
Şimdi Yahudi olmayanlar Tanrı’nın halkı olabilir. Yahudilerin yapamadıklarını tamamlayacaklar. Bu yeni grup Mesih’e inananlardan ve Mesih’in gücü aracılığıyla değiştirilmiş olanlardan ibaret. Eğlence, moda, kibir ve sosyal itibar için yaşamıyorlar. Mesih’i başkalarıyla paylaşmak için yaşıyorlar.
Kutsal Kitap bize nasıl giyineceğimizi, nasıl yiyeceğimizi, hayatta uymamız gereken yasaları ve gerçek ibadete dair talimatları anlattır. Hayatımızın bir hedefi var: İsa’yı dünyaya temsil etmek ve O’nun ikinci gelişi için insanların hazırlık yapmalarına davet etmek. Bu, kutsal bir iştir. Kutsal ulus olmalıyız. Ayet öyle söylüyor.
İbaniler 12:14 14 Herkesle barış içinde yaşamaya, kutsal olmaya gayret edin. Kutsallığa sahip olmadan kimse Rab'bi göremeyecek.
Hayatınızda yüksek çağrınız ve amacınız var. Allah sizi kutsallığa çağrıyor. Tanrı’nın seçilmiş halkının bir parçası olmak ister misiniz? Kutsal ulusun bir parçası olmak ister misiniz? Asırların krizi süresinde Tanrı için yaşamak ister misiniz? Karar verme zamanı şimdi!