söylenip_durmayın.pdf | |
File Size: | 77 kb |
File Type: |
Biz 1. Korintliler 10. bölümde devam ediyoruz. Elçi Pavlus bize kadim İsraillilerin yaşadıkları olaylardan gelen bir nasihat veriyor.
1. Korintliler 10: Kimileri gibi de söylenip durmayın. Söylenenleri ölüm meleği öldürdü.
Pavlus hangi olaydan bahsediyor? Eski Ahit’te, söylenenlerin ölüm cezasını çekmeye neden oldukları iki olay var. Birisi 12 casusla ilgilidir. O olay, Çölde Sayım kitapçığında 13. ve 14. bölümlerde kaydedilmiştir. Diğer olay ise, aynı kitapçıkta 16. bölümde yer alıyor. Korah, Datan, Aviram ve On adında 4 kişi, rahip olma hakkında çıkan büyük bir isyanda liderlik yaptılar. Bugün bu vakaların ilkine bakacağız.
Çölde Sayım 13:1-3 RAB Musa'ya, “İsrail halkına vereceğim Kenan ülkesini araştırmak için bazı adamlar gönder” dedi, “Ataların her oymağından bir önder gönder.” 2 3 Musa RAB'bin buyruğu uyarınca Paran Çölü'nden adamları gönderdi. Hepsi İsrail halkının önderlerindendi.
Çölde Sayım 13:21 – 33. Böylece adamlar yola çıkıp ülkeyi Zin Çölü'nden Levo-Hamat'a doğru Rehov'a dek araştırdılar. Negev'den geçip Anakoğulları'ndan Ahiman, Şeşay ve Talmay'ın yaşadığı Hevron'a vardılar. -Hevron Mısır'daki Soan Kenti'nden yedi yıl önce kurulmuştu.- 23 Eşkol Vadisi'ne varınca, üzerinde bir salkım üzüm olan bir asma dalı kestiler. Adamlardan ikisi dalı bir sırıkta taşıdılar. Yanlarına nar, incir de aldılar. 24 İsrailliler'in kestiği üzüm salkımından dolayı oraya Eşkol Vadisi adı verildi. 25Kırk gün dolaştıktan sonra adamlar ülkeyi araştırmaktan döndüler. 26 Paran Çölü'ndeki Kadeş'e, Musa'yla Harun'un ve İsrail topluluğunun yanına geldiler. Onlara ve bütün topluluğa gördüklerini anlatıp ülkenin ürünlerini gösterdiler. 27 Musa'ya, “Bizi gönderdiğin ülkeye gittik” dediler, “Gerçekten süt ve bal akıyor orada! İşte ülkenin ürünleri! 28 Ancak orada yaşayan halk güçlü, kentler de surlu ve çok büyük. Orada Anak soyundan gelen insanları bile gördük. 29 Amalekliler Negev'de; Hititler, Yevuslular ve Amorlular dağlık bölgede; Kenanlılar da denizin yanında ve Şeria Irmağı'nın kıyısında yaşıyor.” 30Kalev, Musa'nın önünde halkı susturup, “Oraya gidip ülkeyi ele geçirelim. Kesinlikle buna yetecek gücümüz var” dedi. 31 Ne var ki, kendisiyle oraya giden adamlar, “Bu halka saldıramayız, onlar bizden daha güçlü” dediler. 32 Araştırdıkları ülke hakkında İsrailliler arasında kötü haber yayarak, “Boydan boya araştırdığımız ülke, içinde yaşayanları yiyip bitiren bir ülkedir” dediler, “Üstelik orada gördüğümüz herkes uzun boyluydu. 33 Nefiller'i, Nefiller'in soyundan gelen Anaklılar'ı gördük. Onların yanında kendimizi çekirge gibi hissettik, onlara da öyle göründük.”
Bu halk, Allah’ın, bölgenin en güçlü ordusu olan Mısır ordusunu Kızıldeniz’de boğduğuna görgü tanığı olmuştu. Ancak şu an casuslardan çoğu, vaat edilen ülkede yaşayan insanlardan korkuyorlardı. Neden? Rabb’e güvenmediler da ondan. Vaat edilen ülke güzel miydi? Güzel. Süt ve bal akıyor ifadesi İbraniçe’de verimlilik gösteren bir ifadeydi. Dalıyla bir salkım üzüm taşımak için iki kişi gerekiyordu. 12 casusdan biri olan Kalev olumlu rapor verdi. Ancak onun tanıklığı milleti etkilemek için yetmedi.
Peki diğerlerinin kötü raporunun etkisi neydi?
Çölde Sayım 14:1-3 O gece bütün topluluk yüksek sesle bağrışıp ağladı. 2 Bütün İsrail halkı Musa'yla Harun'a karşı söylenmeye başladı. Onlara, “Keşke Mısır'da ya da bu çölde ölseydik!” dediler, 3 “RAB neden bizi bu ülkeye götürüyor? Kılıçtan geçirilelim diye mi? Karılarımız, çocuklarımız tutsak edilecek. Mısır'a dönmek bizim için daha iyi değil mi?”
Sözlerimiz ya iyilik için, ya da kötülük için güçlüdür. Sözlerimiz, tavrımız, beden dilimiz bile başkalarını olumlu veya olumsuz bir şekilde etkiler. Bu hikâyede, bir avuç dolusu insanların sözleri, tüm halkı söylenmeye yöneltmeye yetti.
Sizin başkaları üzerindeki etkiniz nedir? Genelde siz olumlu mu yoksa olumsuz mu bir insansınız? Sizin bulunduğunuz ortamda başkaları sizden karamsar mı yoksa iyimser bir hava mı alırlar? Bıraktığınız etki insanları Allah’a doğru mu, yoksa Allah’tan uzağa doğru mu çeker?
Olumsuz, karamsar bir kişiyseniz, hayatınızda ne gibi değişiklikler gerekiyor? Bu değişiklikleri nasıl yapabilirsiniz?
Çölde Sayım 14:4-12 Sonra birbirlerine, “Kendimize bir önder seçip Mısır'a dönelim” dediler. 5 Bunun üzerine Musa'yla Harun İsrail topluluğunun önünde yüzüstü yere kapandılar. 6 Ülkeyi araştıranlardan Nun oğlu Yeşu'yla Yefunne oğlu Kalev giysilerini yırttılar. 7 Sonra bütün İsrail topluluğuna şöyle dediler: “İçinden geçip araştırdığımız ülke çok iyi bir ülkedir. 8 Eğer RAB bizden hoşnut kalırsa, süt ve bal akan o ülkeye bizi götürecek ve orayı bize verecektir. 9 Ancak RAB'be karşı gelmeyin. Orada yaşayan halktan korkmayın. Onları ekmek yer gibi yiyip bitireceğiz. Koruyucuları onları bırakıp gitti. Ama RAB bizimledir. Onlardan korkmayın!” 10 Topluluk onları taşa tutmayı düşünürken, ansızın RAB'bin görkemi Buluşma Çadırı'nda bütün İsrail halkına göründü. 11 RAB Musa'ya şöyle dedi: “Ne zamana dek bu halk bana saygısızlık edecek? Onlara gösterdiğim bunca belirtiye karşın, ne zamana dek bana iman etmeyecekler? 12 Onları salgın hastalıkla cezalandıracağım, mirastan yoksun bırakacağım. Ama seni onlardan daha büyük, daha güçlü bir ulus kılacağım.”
Musa, bencil olsaydı şöyle söyleyebilirdi: “Rab, doğru söylüyorsun! Beni büyük bir ulus yap! Beni bu hep şikâyet eden milletten kurtar!”
Musa ne yaptı ama?
Çölde Sayım 14:13-19 13 Musa, “Mısırlılar bunu duyacak” diye karşılık verdi, “Çünkü bu halkı gücünle onların arasından sen çıkardın. 14 Kenan topraklarında yaşayan halka bunu anlatacaklar. Ya RAB, bu halkın arasında olduğunu, onlarla yüz yüze görüştüğünü, bulutunun onların üzerinde durduğunu, gündüz bulut sütunu, gece ateş sütunu içinde onlara yol gösterdiğini duymuşlar. 15 Eğer bu halkı bir insanmış gibi yok edersen, senin ününü duymuş olan bu uluslar, ‘RAB ant içerek söz verdiği ülkeye bu halkı götüremediği için onları çölde yok etti’ diyecekler. 16 17 “Şimdi gücünü göster, ya Rab. Demiştin ki, 18 ‘RAB tez öfkelenmez, sevgisi engindir, suçu ve isyanı bağışlar. Ancak suçluyu cezasız bırakmaz; babaların işlediği suçun hesabını üçüncü, dördüncü kuşak çocuklarından sorar.’ 19 Mısır'dan çıkışlarından bugüne dek bu halkı nasıl bağışladıysan, büyük sevgin uyarınca onların suçunu bağışla.”
Musa, kendisinden yakınan halk uğruna arabulucuk yapıyor. Musa, Allah’tan daha mı merhametliydi? Hayır. Tanrı, Musa’ya karakterini, içgüdüsünü gösterme fırsatını veriyordu.
Çölde Sayım 14:20-38 RAB, “Dileğin üzerine onları bağışladım” diye yanıtladı, Ne var ki, varlığım ve yeryüzünü dolduran yüceliğim adına ant içerim ki, 22 yüceliğimi, Mısır'da ve çölde gösterdiğim belirtileri görüp de beni on kez sınayan, sözümü dinlemeyen bu kişilerden hiçbiri 23 atalarına ant içerek söz verdiğim ülkeyi görmeyecek. Beni küçümseyenlerden hiçbiri orayı görmeyecek. 24 Ama kulum Kalev'de başka bir ruh var, o bütün yüreğiyle ardımca yürüdü. Araştırmak için gittiği ülkeye onu götüreceğim, onun soyu orayı miras alacak. 25 Amalekliler'le Kenanlılar ovada yaşıyorlar. Siz yarın geri dönün, Kızıldeniz yolundan çöle gidin.” 26 RAB Musa'yla Harun'a da, “Bu kötü topluluk ne zamana dek bana söylenecek?” dedi, “Bana söylenen İsrail halkının yakınmalarını duydum. 27 28 Onlara RAB şöyle diyor de: ‘Varlığım adına ant içerim ki, söylediklerinizin aynısını size yapacağım: 29 Cesetleriniz bu çöle serilecek. Bana söylenen, yirmi ve daha yukarı yaşta sayılan herkes çölde ölecek. 30 Sizi yerleştireceğime ant içtiğim ülkeye Yefunne oğlu Kalev'le Nun oğlu Yeşu'dan başkası girmeyecek. 31 Ama tutsak edilecek dediğiniz çocuklarınızı oraya, sizin reddettiğiniz ülkeye götüreceğim; orayı tanıyacaklar. 32 Size gelince, cesetleriniz bu çöle serilecek. 33 Çocuklarınız, hepiniz ölünceye dek kırk yıl çölde çobanlık edecek ve sizin sadakatsizliğiniz yüzünden sıkıntı çekecekler. 34 Ülkeyi araştırdığınız günler kadar -kırk gün, her gün için bir yıldan kırk yıl- suçunuzun cezasını çekeceksiniz. Sizden yüz çevirdiğimi bileceksiniz!’ 35 Ben RAB söyledim; bana karşı toplanan bu kötü topluluğa bunları gerçekten yapacağım. Bu çölde yıkıma uğrayacak, burada ölecekler.” 36 Musa'nın ülkeyi araştırmak üzere gönderdiği adamlar geri dönüp ülke hakkında kötü haber yayarak bütün topluluğun RAB'be söylenmesine neden oldular. 37 Ülke hakkında kötü haber yayan bu adamlar RAB'bin önünde ölümcül hastalıktan öldüler. 38 Ülkeyi araştırmak üzere gidenlerden yalnız Nun oğlu Yeşu'yla Yefunne oğlu Kalev sağ kaldı.
Tanrımız çok merhametli Tanrı’dır. Ne var ki imansızlık isyana yol acar. Böyle bir tavır asla cennete giremez. Böyle bir tavır bütün cennetin havasını bozar. Siz yakınarak vaat edilen cennete girebilecek misiniz? Bir daha düşünün!
Çölde Sayım 14:39-45 39 Musa bu sözleri İsrail halkına bildirince, halk yasa büründü. 40 Sabah erkenden kalkıp dağın tepesine çıktılar. “Günah işledik” dediler, “Ama RAB'bin söz verdiği yere çıkmaya hazırız.” 41 Bunun üzerine Musa, “Neden RAB'bin buyruğuna karşı geliyorsunuz?” dedi, “Bunu başaramazsınız. 42 Savaşa gitmeyin, çünkü RAB sizinle olmayacak. Düşmanlarınızın önünde yenilgiye uğrayacaksınız. 43 Amalekliler'le Kenanlılar sizinle orada karşılaşacak ve sizi kılıçtan geçirecekler. Çünkü RAB'bin ardınca gitmekten vazgeçtiniz. RAB de sizinle olmayacak.” 44 Öyleyken, kendilerine güvenerek dağlık bölgenin tepesine çıktılar. RAB'bin Antlaşma Sandığı da Musa da ordugahta kaldı. 45 Dağlık bölgede yaşayan Amalekliler'le Kenanlılar üzerlerine saldırdılar, Horma Kenti'ne dek onları kovalayıp bozguna uğrattılar.
Rab, “Girin” dedi, girmediler. Rab, “Girmeyin” dedi, girmeye çalıştılar. Yazık! Bakın şu 44. ayetteki önemli sözlere,: “kendilerine güvenerek.” Hikâye bu. Rabb’e değil, kendilerine itimat ettiler.
Filipililer 4:13 Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim.
Süleyman’ın Özdeyişleri 3:5-6 RAB'be güven bütün yüreğinle, kendi aklına bel bağlama. 6 Yaptığın her işte RAB'bi an, O senin yolunu düze çıkarır.
1. Korintliler 10: Kimileri gibi de söylenip durmayın. Söylenenleri ölüm meleği öldürdü.
Pavlus hangi olaydan bahsediyor? Eski Ahit’te, söylenenlerin ölüm cezasını çekmeye neden oldukları iki olay var. Birisi 12 casusla ilgilidir. O olay, Çölde Sayım kitapçığında 13. ve 14. bölümlerde kaydedilmiştir. Diğer olay ise, aynı kitapçıkta 16. bölümde yer alıyor. Korah, Datan, Aviram ve On adında 4 kişi, rahip olma hakkında çıkan büyük bir isyanda liderlik yaptılar. Bugün bu vakaların ilkine bakacağız.
Çölde Sayım 13:1-3 RAB Musa'ya, “İsrail halkına vereceğim Kenan ülkesini araştırmak için bazı adamlar gönder” dedi, “Ataların her oymağından bir önder gönder.” 2 3 Musa RAB'bin buyruğu uyarınca Paran Çölü'nden adamları gönderdi. Hepsi İsrail halkının önderlerindendi.
Çölde Sayım 13:21 – 33. Böylece adamlar yola çıkıp ülkeyi Zin Çölü'nden Levo-Hamat'a doğru Rehov'a dek araştırdılar. Negev'den geçip Anakoğulları'ndan Ahiman, Şeşay ve Talmay'ın yaşadığı Hevron'a vardılar. -Hevron Mısır'daki Soan Kenti'nden yedi yıl önce kurulmuştu.- 23 Eşkol Vadisi'ne varınca, üzerinde bir salkım üzüm olan bir asma dalı kestiler. Adamlardan ikisi dalı bir sırıkta taşıdılar. Yanlarına nar, incir de aldılar. 24 İsrailliler'in kestiği üzüm salkımından dolayı oraya Eşkol Vadisi adı verildi. 25Kırk gün dolaştıktan sonra adamlar ülkeyi araştırmaktan döndüler. 26 Paran Çölü'ndeki Kadeş'e, Musa'yla Harun'un ve İsrail topluluğunun yanına geldiler. Onlara ve bütün topluluğa gördüklerini anlatıp ülkenin ürünlerini gösterdiler. 27 Musa'ya, “Bizi gönderdiğin ülkeye gittik” dediler, “Gerçekten süt ve bal akıyor orada! İşte ülkenin ürünleri! 28 Ancak orada yaşayan halk güçlü, kentler de surlu ve çok büyük. Orada Anak soyundan gelen insanları bile gördük. 29 Amalekliler Negev'de; Hititler, Yevuslular ve Amorlular dağlık bölgede; Kenanlılar da denizin yanında ve Şeria Irmağı'nın kıyısında yaşıyor.” 30Kalev, Musa'nın önünde halkı susturup, “Oraya gidip ülkeyi ele geçirelim. Kesinlikle buna yetecek gücümüz var” dedi. 31 Ne var ki, kendisiyle oraya giden adamlar, “Bu halka saldıramayız, onlar bizden daha güçlü” dediler. 32 Araştırdıkları ülke hakkında İsrailliler arasında kötü haber yayarak, “Boydan boya araştırdığımız ülke, içinde yaşayanları yiyip bitiren bir ülkedir” dediler, “Üstelik orada gördüğümüz herkes uzun boyluydu. 33 Nefiller'i, Nefiller'in soyundan gelen Anaklılar'ı gördük. Onların yanında kendimizi çekirge gibi hissettik, onlara da öyle göründük.”
Bu halk, Allah’ın, bölgenin en güçlü ordusu olan Mısır ordusunu Kızıldeniz’de boğduğuna görgü tanığı olmuştu. Ancak şu an casuslardan çoğu, vaat edilen ülkede yaşayan insanlardan korkuyorlardı. Neden? Rabb’e güvenmediler da ondan. Vaat edilen ülke güzel miydi? Güzel. Süt ve bal akıyor ifadesi İbraniçe’de verimlilik gösteren bir ifadeydi. Dalıyla bir salkım üzüm taşımak için iki kişi gerekiyordu. 12 casusdan biri olan Kalev olumlu rapor verdi. Ancak onun tanıklığı milleti etkilemek için yetmedi.
Peki diğerlerinin kötü raporunun etkisi neydi?
Çölde Sayım 14:1-3 O gece bütün topluluk yüksek sesle bağrışıp ağladı. 2 Bütün İsrail halkı Musa'yla Harun'a karşı söylenmeye başladı. Onlara, “Keşke Mısır'da ya da bu çölde ölseydik!” dediler, 3 “RAB neden bizi bu ülkeye götürüyor? Kılıçtan geçirilelim diye mi? Karılarımız, çocuklarımız tutsak edilecek. Mısır'a dönmek bizim için daha iyi değil mi?”
Sözlerimiz ya iyilik için, ya da kötülük için güçlüdür. Sözlerimiz, tavrımız, beden dilimiz bile başkalarını olumlu veya olumsuz bir şekilde etkiler. Bu hikâyede, bir avuç dolusu insanların sözleri, tüm halkı söylenmeye yöneltmeye yetti.
Sizin başkaları üzerindeki etkiniz nedir? Genelde siz olumlu mu yoksa olumsuz mu bir insansınız? Sizin bulunduğunuz ortamda başkaları sizden karamsar mı yoksa iyimser bir hava mı alırlar? Bıraktığınız etki insanları Allah’a doğru mu, yoksa Allah’tan uzağa doğru mu çeker?
Olumsuz, karamsar bir kişiyseniz, hayatınızda ne gibi değişiklikler gerekiyor? Bu değişiklikleri nasıl yapabilirsiniz?
Çölde Sayım 14:4-12 Sonra birbirlerine, “Kendimize bir önder seçip Mısır'a dönelim” dediler. 5 Bunun üzerine Musa'yla Harun İsrail topluluğunun önünde yüzüstü yere kapandılar. 6 Ülkeyi araştıranlardan Nun oğlu Yeşu'yla Yefunne oğlu Kalev giysilerini yırttılar. 7 Sonra bütün İsrail topluluğuna şöyle dediler: “İçinden geçip araştırdığımız ülke çok iyi bir ülkedir. 8 Eğer RAB bizden hoşnut kalırsa, süt ve bal akan o ülkeye bizi götürecek ve orayı bize verecektir. 9 Ancak RAB'be karşı gelmeyin. Orada yaşayan halktan korkmayın. Onları ekmek yer gibi yiyip bitireceğiz. Koruyucuları onları bırakıp gitti. Ama RAB bizimledir. Onlardan korkmayın!” 10 Topluluk onları taşa tutmayı düşünürken, ansızın RAB'bin görkemi Buluşma Çadırı'nda bütün İsrail halkına göründü. 11 RAB Musa'ya şöyle dedi: “Ne zamana dek bu halk bana saygısızlık edecek? Onlara gösterdiğim bunca belirtiye karşın, ne zamana dek bana iman etmeyecekler? 12 Onları salgın hastalıkla cezalandıracağım, mirastan yoksun bırakacağım. Ama seni onlardan daha büyük, daha güçlü bir ulus kılacağım.”
Musa, bencil olsaydı şöyle söyleyebilirdi: “Rab, doğru söylüyorsun! Beni büyük bir ulus yap! Beni bu hep şikâyet eden milletten kurtar!”
Musa ne yaptı ama?
Çölde Sayım 14:13-19 13 Musa, “Mısırlılar bunu duyacak” diye karşılık verdi, “Çünkü bu halkı gücünle onların arasından sen çıkardın. 14 Kenan topraklarında yaşayan halka bunu anlatacaklar. Ya RAB, bu halkın arasında olduğunu, onlarla yüz yüze görüştüğünü, bulutunun onların üzerinde durduğunu, gündüz bulut sütunu, gece ateş sütunu içinde onlara yol gösterdiğini duymuşlar. 15 Eğer bu halkı bir insanmış gibi yok edersen, senin ününü duymuş olan bu uluslar, ‘RAB ant içerek söz verdiği ülkeye bu halkı götüremediği için onları çölde yok etti’ diyecekler. 16 17 “Şimdi gücünü göster, ya Rab. Demiştin ki, 18 ‘RAB tez öfkelenmez, sevgisi engindir, suçu ve isyanı bağışlar. Ancak suçluyu cezasız bırakmaz; babaların işlediği suçun hesabını üçüncü, dördüncü kuşak çocuklarından sorar.’ 19 Mısır'dan çıkışlarından bugüne dek bu halkı nasıl bağışladıysan, büyük sevgin uyarınca onların suçunu bağışla.”
Musa, kendisinden yakınan halk uğruna arabulucuk yapıyor. Musa, Allah’tan daha mı merhametliydi? Hayır. Tanrı, Musa’ya karakterini, içgüdüsünü gösterme fırsatını veriyordu.
Çölde Sayım 14:20-38 RAB, “Dileğin üzerine onları bağışladım” diye yanıtladı, Ne var ki, varlığım ve yeryüzünü dolduran yüceliğim adına ant içerim ki, 22 yüceliğimi, Mısır'da ve çölde gösterdiğim belirtileri görüp de beni on kez sınayan, sözümü dinlemeyen bu kişilerden hiçbiri 23 atalarına ant içerek söz verdiğim ülkeyi görmeyecek. Beni küçümseyenlerden hiçbiri orayı görmeyecek. 24 Ama kulum Kalev'de başka bir ruh var, o bütün yüreğiyle ardımca yürüdü. Araştırmak için gittiği ülkeye onu götüreceğim, onun soyu orayı miras alacak. 25 Amalekliler'le Kenanlılar ovada yaşıyorlar. Siz yarın geri dönün, Kızıldeniz yolundan çöle gidin.” 26 RAB Musa'yla Harun'a da, “Bu kötü topluluk ne zamana dek bana söylenecek?” dedi, “Bana söylenen İsrail halkının yakınmalarını duydum. 27 28 Onlara RAB şöyle diyor de: ‘Varlığım adına ant içerim ki, söylediklerinizin aynısını size yapacağım: 29 Cesetleriniz bu çöle serilecek. Bana söylenen, yirmi ve daha yukarı yaşta sayılan herkes çölde ölecek. 30 Sizi yerleştireceğime ant içtiğim ülkeye Yefunne oğlu Kalev'le Nun oğlu Yeşu'dan başkası girmeyecek. 31 Ama tutsak edilecek dediğiniz çocuklarınızı oraya, sizin reddettiğiniz ülkeye götüreceğim; orayı tanıyacaklar. 32 Size gelince, cesetleriniz bu çöle serilecek. 33 Çocuklarınız, hepiniz ölünceye dek kırk yıl çölde çobanlık edecek ve sizin sadakatsizliğiniz yüzünden sıkıntı çekecekler. 34 Ülkeyi araştırdığınız günler kadar -kırk gün, her gün için bir yıldan kırk yıl- suçunuzun cezasını çekeceksiniz. Sizden yüz çevirdiğimi bileceksiniz!’ 35 Ben RAB söyledim; bana karşı toplanan bu kötü topluluğa bunları gerçekten yapacağım. Bu çölde yıkıma uğrayacak, burada ölecekler.” 36 Musa'nın ülkeyi araştırmak üzere gönderdiği adamlar geri dönüp ülke hakkında kötü haber yayarak bütün topluluğun RAB'be söylenmesine neden oldular. 37 Ülke hakkında kötü haber yayan bu adamlar RAB'bin önünde ölümcül hastalıktan öldüler. 38 Ülkeyi araştırmak üzere gidenlerden yalnız Nun oğlu Yeşu'yla Yefunne oğlu Kalev sağ kaldı.
Tanrımız çok merhametli Tanrı’dır. Ne var ki imansızlık isyana yol acar. Böyle bir tavır asla cennete giremez. Böyle bir tavır bütün cennetin havasını bozar. Siz yakınarak vaat edilen cennete girebilecek misiniz? Bir daha düşünün!
Çölde Sayım 14:39-45 39 Musa bu sözleri İsrail halkına bildirince, halk yasa büründü. 40 Sabah erkenden kalkıp dağın tepesine çıktılar. “Günah işledik” dediler, “Ama RAB'bin söz verdiği yere çıkmaya hazırız.” 41 Bunun üzerine Musa, “Neden RAB'bin buyruğuna karşı geliyorsunuz?” dedi, “Bunu başaramazsınız. 42 Savaşa gitmeyin, çünkü RAB sizinle olmayacak. Düşmanlarınızın önünde yenilgiye uğrayacaksınız. 43 Amalekliler'le Kenanlılar sizinle orada karşılaşacak ve sizi kılıçtan geçirecekler. Çünkü RAB'bin ardınca gitmekten vazgeçtiniz. RAB de sizinle olmayacak.” 44 Öyleyken, kendilerine güvenerek dağlık bölgenin tepesine çıktılar. RAB'bin Antlaşma Sandığı da Musa da ordugahta kaldı. 45 Dağlık bölgede yaşayan Amalekliler'le Kenanlılar üzerlerine saldırdılar, Horma Kenti'ne dek onları kovalayıp bozguna uğrattılar.
Rab, “Girin” dedi, girmediler. Rab, “Girmeyin” dedi, girmeye çalıştılar. Yazık! Bakın şu 44. ayetteki önemli sözlere,: “kendilerine güvenerek.” Hikâye bu. Rabb’e değil, kendilerine itimat ettiler.
Filipililer 4:13 Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim.
Süleyman’ın Özdeyişleri 3:5-6 RAB'be güven bütün yüreğinle, kendi aklına bel bağlama. 6 Yaptığın her işte RAB'bi an, O senin yolunu düze çıkarır.